Mayıs seçimlerinde başarı kazandıktan sonra, kaderini İstanbul seçimlerine kilitleyen, bir yıl içinde ikinci kez başarı kazanarak anayasayı değiştirmeyi hedefleyen Tayyip Erdoğan, yerel seçimler için işlerin iyi gitmediğini haftalar öncesinden sezdi.
Seçim yaklaştıkça İstanbul’daki hüsranı sezdi, en büyük sorununun kendi isminden kaynaklandığını anladı ve İstanbul’a çok az geldi. Yenilginin anlaşılmasının ardından, seçimlerden sonra nasıl bir tavır takınılacağı da düşünüldü ve bazı uygulamalarda karar verildi.
SEÇİM ÖNEMSİZLEŞTİRİLECEK
Buna göre seçim önemsizleştirilecek. Kaybedilen seçimler için “Yerel seçimleri o kadar da abartmamak lazım. Sonuçta yerel yönetimlerin kimler tarafından yönetileceğinin belirlendiği seçimlerdir” şeklinde indirgemeci açıklamaların önümüzdeki dönemde yoğunlaştığını görürsek şaşırmayacağız. Kazanılamayan bir seçimi şimdiye kadar kimse sahiplenmemişti, AKP’nin yönetiminin de sahipsiz bırakacağı çok açık ve ortada.
Seçimin önemsizleştirilmesine ilişkin yaklaşımın yanı sıra olası erken seçim isteklerine de AKP’nin elinden geldiğince kapıları kapatması bekleniyor. Bu yaklaşımın da savunması hazır: “Muhalefet bazı bölgelerde yerel seçimleri kazandı. Genel seçimleri partimiz kazandı ve milletin verdiği yetkinin dört yıl daha kullanılması gerekiyor…”
Ekonomiyi “yalancı bahar” sarmalından çıkaramayan AKP’nin, görev süresini sonuna kadar kullanmak amacıyla elinden gelen her şeyi yaparak zorlayacağı açık. Ancak ekonominin nasıl ve ne zaman sürecinde daha az can yakacağı konusunda kimse, özellikle de AKP’liler tarih veremeyebilir. Bu durum da en azından kalan dört yılı, AKP kadrolarının diken üstünde geçireceği gerçeğini getireceği apaçık ortada.
TEMASLAR YOĞUNLAŞACAK
Erdoğan ve kurmaylarının yenilgiyi ödünlemenin bir yolu olarak da dış temaslara yoğunluk verilmesi olarak keşfedildi. Erdoğan için önümüzdeki dönemde yoğun dış temas programı hazırlanması bekleniyor. Bunun işaretleri, yerel seçim yenilgisinin yaklaştığının anlaşılmasının hemen ardından başlamıştı zaten. ABD’ye bir ziyaretin altyapısı MİT başkanı ve dışişleri bakanının ABD ve bazı Ortadoğu ülkelerine yaptığı temaslarla kurulmuştu. Önümüzdeki dönemde ekonominin zorlayıcı koşullarının yanı sıra, yerel seçim hezimetinin örtülmesi için medya gücünün de kullanılarak dış temasların ön plana çıkarılmasıyla giderilmesi bekleniyor. Bunun ilk işaretleri, dün seçim akşamında Erdoğan’ın yaptığı görüşmeler basına servis edilerek gösterildi. Erdoğan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Aynı akşam Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile de görüştü. Bir de İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi vardı görüşme listesinde. Görüşmelerin konusu da beklenmedik değil. İsrail’in Gazze’deki bilinen katliamları… Anlaşılıyor ki Erdoğan, başka hiçbir seçim akşamında yapmadığı kadar dış temas gerçekleştirdi. İçeriden umudu kesince dışarıya yönelmek bir teselli olabilir mi? AKP, 22 yıl sonra ağır bir yara aldı, muhalefet geniş ve rahat bir nefes aldı.