Aydın’ın Nazilli İlçesinde 62 yıl önce Abdullah Gandak tarafından başlatılan patlıcan oymacılığı işi, bugün Gandakın torunlar tarafından dünyaya açıldı. Patlıcanı yaş olarak satamayınca oyduktan sonra kurutup dünyaya satan aile mahallelinin de geçim kapısı oldu.
Nazilli Yıldıztepe Mahallesi’nde yediden yetmişe herkesin geçimlerini sağladığı bu işle yılda 250 ton yaş patlıcan işleyen Karaefe ailesinin 3. kuşak üyeleri Abdullah ve Turgay kardeşler, kuruttuğu ürünlerin yüzde 65’ini kutuplar hariç tüm dünya ülkelerine göndermeyi başardı.
“Amerika, Avustralya, Asya, Avrupa, Afrika. Dünyada Kuru patlıcan gönderemediğimiz sadece kutup bölgeleri kaldı” diyen Karaefe kardeşler, “Amerika’nın teknolojisi ile ünlü Silikon Vadisi varsa bizim de güneşten gelen doğal lezzeti ile ünlü patlıcan vadimiz var” sloganı ile hedef büyüterek dünyanın dört bir yanına, Yıldıztepe Mahallesinde keşfettikleri özel hava koridorunda kurutulan ürünleri yolluyorlar. Türkiye’de en verimli ve doğal patlıcan kurutma işinin, dünyada eşi benzeri görülmeyen özelliği nedeniyle sadece bu mahalledeki 3 kilometrelik hava koridorunda verimli halde gerçekleştirildiğini keşfeden aile, bu keşfini kazanca dönüştürmeyi başarmış.
İŞİ DEDELERİNDEN ÖĞRENDİLER
Dedeleri Abdullah Gandak’ın taze olarak satmakta zorlanmasıyla keşfetmiş olduğu oymacılık ve kurutma işini babalarından sonra devralınca bir adım daha öne giden Abdullah ve Turgay kardeşler, önceleri Almanya’daki gurbetçilere sattıkları kuru patlıcanın patent ve tescilini aldıktan sonra ürün çeşitliliğini de artırarak Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Ortadoğu, Afrika, Asya, Avustralya ve son olarak Amerika’ya gönderdiklerini belirttiler. “İşimizi dedemiz ve babamızdan öğrendik” diyen Turgay Karaefe, “Bamyadan, fasulyeye, sivri biberden dolmalık bibere, kabaktan domatese kadar çok çeşitli yaz sebzelerini güneşte kurutarak kışın aynı lezzeti ile sofralara sunuyoruz. 7 ay süren sezonda 2 bin – 2 bin 500 ton yaş patlıcanla sadece kendimizin değil mahalledeki yaklaşık 600 ailenin de geçim kapısı olduk. Kuruttuklarımızın yüzde 65’den fazlasını ihraç ediyoruz. Bölgemizdeki ürünlerin yanı sıra Akdeniz Bölgesinden Marmara Bölgesine kadar getirdiğimiz ürünleri de işleyerek ekonomiye kazandırıyoruz. Mahallemizdeki 7’den 70’e herkes oymacılıkla geçiniyor. Her sokakta, her evde, köşe başlarında patlıcan oyan, özel alanlar dışında evlerinin balkonlarından çatı katlarına kadar her yerde kurutma işlemi yapan mahalle halkımız hayatlarından da oldukça memnun. Patlıcanı oyup, kurutup dünyaya satarak hem Nazilli’yi hem de dünyayı ‘Güneşle gelen doğal lezzet’ sloganı ile kuru lezzetlerle doyurmaya devam ediyoruz” dedi.
“AMERİKA’NIN ‘SİLİKON VADİSİ’ VARSA BİZİMDE ‘PATLICAN VADİMİZ’ VAR”
Turgay Karaefe; “Yıldıztepe Mahallesinde kurutmuş olduğumuz patlıcan kurusu, biber kurusu gibi ürünlerin lezzetini ve tadını kutuplar hariç bütün dünya almaya başladı. Amerika’da teknoloji ile alakalı silikon vadisi bilinir, tanınır. Fakat biz de Yıldıztepe Mahallesi olarak iddialıyız, Nazilli’yi ‘Amerika’nın Silikon Vadisi varsa Nazilli’nin de Patlıcan Vadisi vardır’ diye tanıtmaya hazırız” dedi.
A Vitamini ve fosfor yönünden zengin olan patlıcanın beslenmede büyük önemi olduğunu da ifade ederek Karaefe; “Pirinçle patlıcanın buluşmasındaki en doğal lezzet kuru patlıcan dolmasıdır. Tamamen doğal yöntem olan güneşle kurutulan ürünlerimizden elde ettiğimiz kuru patlıcanla yapılan yemeklerin tadına doyum olmaz. Türkiye’de başka bir yerde olmayan bu özel ortamda kuruttuğumuz ürünlerin lezzetini Türkiye zaten öğrendi. Yıldıztepe Mahallemizde kuruttuğumuz bu ürünleri alıp bütün dünyaya tanıtmaya, sofralara koymaya başladık” dedi.
İŞİ, DÖRDÜNCÜ KUŞAĞA DA DEVREDECEĞİZ
Turgay Karaefe’nin babası Turgut Karaefe, 2. kuşak olarak kurutma işini devraldığını ifade ederek, “Babalarım 1955’de bu işe başladılar. Ben 75 senesinde devraldım. Çocuklarım büyüyünce 2000 yılında onlara devrettim. Şu anda çocuklarım devam ediyorlar. Onlar da Allah nasip ederse ilerde torunlarıma devretmeyi düşünüyorlar. Bu şekilde bu iş devam ediyor” diye konuştu.
SATAMAYINCA KURUTTU
Patlıcan kurutma işlemini ilk başlatan 96 yaşındaki asırlık çınar Abdullah Gandak, ilk başlarda üretmiş olduğu taze patlıcanları satamayınca oyarak kurutmaya başladığını ifade ederek, “1955 senesinde bu patlıcanı tarlaya ekmeye başladım. Yaş patlıcan satılmayınca oydurarak kurutmaya başladık. İşi daha sonra torunlara teslim ettim. Kendim yapmaz oldum. Bizim patlıcanımız güneşte kuruduğundan çok lezzetli oluyor” dedi.