2023 yılında kullanımı yaygınlaşan yapay zeka ve teknoloji alanında, 2024’te beklenen gelişmelere ilişkin Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık ile konuştuk.
2023 yılı yapay zekanın geliştiği ve yaygınlaştığı bir yıl oldu. 2023 yılı boyunca yapay zeka ile ilgili pek çok gelişme yaşandı. Yapay zeka aracılığıyla gerçekçi görseller yaratıldı, inovasyonlar, yatırımlar, eğitim araçları ve pek çok sektör yeni bir yola girdi.
Chat GPT de gündelik yaşamın önemli bir parçası haline gelerek neredeyse ‘anaakımlaştı’. 2023 yılı aynı zamanda deepfake videoların da yaygınlaştığı bir yıl oldu. Yıl boyunca bu yöntemle yapılmış pek çok içerik oluşturuldu, gerçeklik ile ilişkisi sorgulandı. Öyle ki bu içerikler seçimlerde dahi kullanıldı. Tarihin ilk Yapay Zeka Güvenlik Zirvesi de, yine 2023’te gerçekleşti.
Uzmanlara göre, 2023 yılında yapay zeka ve teknoloji alanında yaşanan bu gelişmeler 2024 yılında ve sonrasında pek çok değişimin ilk adımları olacak.
2024 yılında yapay zeka ve teknoloji alanında beklenen gelişmelere ilişkin Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık ile konuştuk.
(Ali Murat Kırık)
‘DAHA AKILLI ÇÖZÜMLER BEKLENİYOR’
2024 yılında pek çok alanda yapay zekanın ön plana çıkmasını beklediklerini belirten Kırık, “Örneğin tıbbi araştırmalarda hız kazanabilir. Hastalıkların teşhisinde daha yaygın bir şekilde kullanılabilir. Ayrıca, otonom araçlar, yol güvenliğini artırmak için çevresel unsurları daha etkili bir şekilde değerlendirebilir ve trafik akışını optimize edebilir. Akıllı şehirler, enerji yönetimi, çöp toplama ve güvenlik gibi alanlarda daha akıllı ve sürdürülebilir çözümler sunabilir” dedi.
Gelişmelerin bu kadar hızlı olması sonucunda riskler de bulunduğuna dikkat çeken Kırık, “Deepfake videoların daha karmaşık ve gerçekçi hale gelmesi, bu teknolojinin kötü niyetli kullanımlarına olanak tanıyabilir. Bu durum, sosyal manipülasyon ve sahte haberlerin yayılması gibi riskleri artırabilir. Yapay zeka algoritmalarının karar süreçlerindeki şeffaflık, adalet ve hesap verebilirlik sorunlarını da beraberinde getirebilir. İzinsiz veri kullanımı nedeniyle telif sorunları önümüze çıkabilir” diye konuştu.
‘VERİ KORUMA YASALARI GÜNCELLENMELİ’
2024’te yapay zekanın ilerlemesiyle birlikte etik standartların güçlendirilmesi ve kullanım alanlarına yönelik düzenlemelerin artması gerekebilir” diyen Kırık şöyle devam etti:
“Açık kaynaklı yapay zeka projeleri ve endüstri paydaşları arasındaki işbirliğinin artırılması, teknolojinin olumlu etkilerini maksimize etme çabalarını destekleyebilir. Bunlara ek olarak yapay zeka teknolojisinin hızla evrim geçirmesi, hukuki çerçevelerin güncellenmesini zorunlu kılıyor. Derin öğrenme ve otonom sistemlerin yaygınlaşmasıyla birlikte, bu teknolojilerin kullanımıyla ilgili etik ve güvenlik standartları belirlenmeli. Ayrıca; yapay zekanın ticari, tıbbi ve diğer sektörlerdeki rolünü düzenleyen yasal çerçeveler gözden geçirilmeli ve geliştirilmelidir. Yapay zeka tarafından üretilen içeriklerin sahteliği ve mahremiyet konuları da düşünülerek, veri koruma yasaları ve tescil prosedürleri güncellenmelidir. Bu yolla, yapay zeka gelişmeleriyle birlikte ortaya çıkabilecek etik ve hukuki zorluklar daha etkili bir şekilde ele alınabilir.”