Yasa dışı kumar ve bahisten elde edilen paraları aklamak ve zimmetlerine geçirmek isteyen dolandırıcıların yeni yöntemi ihtiyaç sahibi olan kişilerin banka hesaplarını kara para akışında kullanmak için kiralamak. Hatta bu dolandırıcılar sosyal medya üzerinden kurdukları gruplarla kiralık hesap arıyor. Dolandırıcılıktan dava açılan Mustafa Kazan, Biz bir cahillik yaptık, tuzağa düştük. Mağdur olan benim ama, bankalar tarafından insanlar karşısında dolandırıcı olarak görünen de benim dedi.
Yasa dışı kumar ve bahis oynatan ve oynayanlar çeşitli cezalar alsa da; cezalardan kaçmak, paraları aklamak ve zimmetlerine geçirmek için yeni yöntemler de geliştiriyor.
Sosyal medya sayfalarında kurulan gruplar üzerinden ihtiyacı olan insanlara ulaşan dolandırıcılar, kişilerin banka hesaplarını belirli bir pay vermek vaadiyle, kara para akışında kullanmak için kiralıyor.
Yasa dışı kumar ve bahisten elde edilen paralar kiralanan banka hesapları arasında dolaşıma sokuluyor. Böylece işleyen sistem içerisinde asıl suçlunun kimliğinin gizlendiği bir suç ağına dönüşmüş oluyor.
Kolay yoldan para kazanmak isteyen bir çok kişi de ne yazık ki bu tuzağa düşerek kendilerini bir anda suç ağının ortasına suçlu sıfatıyla düşmüş halde buluyorlar.
“BENİM GİBİ MAĞDUR OLAN 60 ARKADAŞ VAR”
Banka hesabını kiraladığı için şu an nitelikli dolandırıcılık suçundan yargılanan Mustafa Kazan, “2022 senesinde paraya ihtiyacım vardı. Banka hesaplarını kiralayan bir grup gördüm. Bu gruba giriş yaptım ve banka hesabımı kiralamak istediğimi söyledim. Benimle iletişime geçtiler ve ertesi sabah Aksaray’da buluştuk. Orada bir kafede yedik, içtik. Telefonumu almadılar sadece hesap bilgilerimi istediler. Para geldi mi diye hesabı kontrol ettiler. İşlemlerden sonra kartıma o an bloke geldi” dedi.
Kazan şöyle devam etti:
“Blokeden sonra ben şüphelendim ve gitmek istedim. Bu zamana kadar hesabıma bloke gelmediği için korktum. Ben ayrılmak istediğimde beni göndermediler. Silahla tehdit edip, oturacaksın dediler. Akşama kadar orada oturdum. İşlemleri bittiğinde kartlarımı verip, gidebilirsin dediler. Ertesi gün bir arkadaşım bana 3 bin TL para göndermek istedi. Bir şey alacaktım. Para gönderdiği sırada karşı tarafın hesabı bloke oldu. Böyle olunca banka tarafından dolandırıcı olarak görüldüm. Bu olaylarda hesaptan para çeken, işlem yapan ben değilim.
Karşı taraf olduğu için suçlu durumuna düştüm. Mağdurum. İşe girmek isteyince, para yatırınca sıkıntı yaşıyorum. Sabıka konusunda mağdurum. Davam devam ediyor. Karşıma ne çıkacak bilmiyorum. Benim gibi de 60 tane arkadaş var. Bir grup kurduk. Bu mağdurlar grubunda cezaevinde olanlar, 20 dosyası olanlar bile var. Kolay para yok. Çalışmamız kazanmamız gerekiyor. Biz bir cahillik yaptık, tuzağa düştük. Mağdur olan benim ama bankalar tarafından, insanlar karşısında dolandırıcı olarak görünen benim.”
HESAP KİRALAYANLARLA TELEFONLA GÖRÜŞTÜ
Sosyal medya siteleri üzerinden ulaştığı hesap kiralamak isteyen dolandırıcıyla görüşen Kazan’ı ikna etmeye çalışan dolandırıcı vergi kaçırdıklarını ve bu nedenle hesap kiraladıklarını belirterek, şöyle konuştu:
“Büyük ihtimalle sen sosyal medyadan böyle şeyleri görüyorsun. Bahis işinde böyle bir şey yok. Biz sürekli çalıştıracak adam arıyoruz. Sabit olarak seni çağırırım ama hafta 1 veya 2 gün yaparız. Sürekli olarak her gün her gün yaparsak şu şekilde bir sıkıntısı var; sana vergi borcu çıkabilir. Bahis işinde kazanç elde edildiği zaman, senin hesabına sürekli olarak para girdiğinde sana ‘Bu para nereden geliyor’ diyorlar. Bizim şirket hesaplarımız var. Şirket hesabında bunu faturalandırma yapıyoruz. Bizim şirketlerimiz eğlence, hobi, inşaat olarak geçiyor. Bu şirket hesaplarına belli bir miktar para girdikten sonra malum vergi kesiliyor. İşin açıkçası biz biraz da vergi kaçırıyoruz.
Buna da mecburuz. 1 milyon TL girdi diyelim. Biz buna fatura kestiğimiz an otomatik olarak bu paradan 250-300 bin TL’ye yakın bir para alıyorlar. Hesaplara günlük 700-800 bin TL para giriyor mesela. Biz bu parayı çıkartırken şahıs hesaplarına ihtiyaç duyuyoruz. Şahıs hesabına para çıkış yaptığı zaman, biz bu adamdan demir aldık, palyaço hizmeti satın aldık diyoruz. Buna da fatura kesiyoruz. Kimisi kara para aklıyor, kimisi başka bir şey yapıyor ama benim işim yüzde yüz bahis. Bana sürekli gelecek adam lazım. Bir günlük gelecek adam lazım değil. Ben zaten gelen adamı tartıyorum, ölçüyorum. Rastgele, her önüme gelen adamı alıp çalışmıyorum.”
“DOLANDIRICI, DOLANDIRILMA DİYE UYARDI”
Kazan’ın konuştuğu bir diğer dolandırıcı ise, şu sözleri kullandı:
“Mobil bankacılık kiralarım, haftada 5 gün çalıştırırım. Mobil bankacılığına girecek meblağ ve alacağın komisyon ufak olacak. 50-60 bin lira arası para girer mobil bankacılığına, sana yüzde 4 veririm. Yüz yüze işleme sabah 09.00 akşam 19.00 arası çalışırım. Memnun kalırsam, devamlı çalışırız. Bu sefer uzaktan, senin hesaplarını, kartlarını alırım. O şekilde hesaplarına 100-300 bin lira arası para girer, sana da yüzde 8 pay veririm. Ben seni ikna etmek için söylemiyorum. Senin hesapların burada köprü oluyor. Ben bahis sitesine kayıtlı olan hesaplardan paramı önce çekiyorum. Sonra senin hesabına dağıtıyorum.
Senin hesabın ikinci veya üçüncü hesap oluyor. Geldiğinde ekip seni karşılıyor. Devamlı olarak çalışmış olduğumuz sitede kayıtlı olan hesaplar mevcut. Kaçak bahis sitesi evet ama biz güvenlik zafiyeti fazla olan sitelerden değiliz. Burada yazılımcı arkadaşlarımız yazılım kullanarak para düşürüyorlar. Polisler ile ilgili ifadelik bir durum yok. Senin hesabını kesintisiz 4 ay kullanırım. Sonra 1 ay mola veririm. Tekrar 4 ay çalışırım. Seni ifadeye hesabına maaşın haricinde paralar giriyor diye ifadeye çağırırlar belki, çağıracaklarını düşünmüyorum. Bugüne kadar kimseyi çağırmadılar. Ben kripto kullanmıyorum. Kripto dolandırıcıların ATM’de, kuyumcuda görüntü vermemek için direkt masa başında parayı akladıkları bir yöntem. Ben dolandırıcılık işi yapmıyorum. Benim bir iş sahibi abim beni para giriş çıkışına bakmam için Havale-Fast kısmına koydu. Ben de orada belirli bir komisyon karşılığında çalışıyorum. Paraları da kuyumcu ya da posttan çekiyorum.
Bankalar kapandığında ya da kartın limiti dolduğunda paramı çekmek için kuyumcuyla anlaşıyorum. Kuyumcuya belli bir komisyon veriyoruz gelen paradan. O da bize nakit para ya da altın veriyor. Benle çalışmayı düşünmezsen grupta gördüğün mağdur kişilerle aynı duruma düşersin. Bu dolandırıcılık işleri çok arttı. Para senin hesabına geldiği için dolandırıcılık parası atılırsa sorumlusu sen olursun. ATM ya da bankada görüntün olursa hesap sahibi olarak sen sorumlu olursun. Artık hesap sahiplerini de cezaevinde yatırıyorlar.”
“HESAPLARINI KİRALAYAN KİŞİLER YASA DIŞI BAHİS SUÇUNA ARACILIK EDİYOR”
Avukat Burak Yıldırır ise, şu ifadeleri kullandı:
“Son zamanlarda özellikle çeşitli sosyal medya uygulamaları aracılığıyla kişilerden belirli bir ücret karşılığında banka hesapları istenerek dolandırıcılık yapılıyor. Kişiler kendi banka hesaplarını üçüncü kişilere devrederek hesap hareketleri tasarrufunu üçüncü kişilere bırakıyor. Bu üçüncü kişiler gerçek kişilerin banka hesaplarını kullanarak yasa dışı transferler yapmaktalar. Özellikle yasa dışı bahis gibi suçlara aracılık etmekteler. Kişilerin kendi kartlarını kullandırması sonucu suretiyle adli makamlarca yürütülen soruşturmalarda bu kişiler şüpheli konumunda yargılanmaktalar. Banka hesaplarının kiralanma amacı zaten suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aktarırken kimliklerin açığa çıkmasını engellemek oluyor.
Böylece adli makamlarca başlatılan soruşturmalar da banka hesaplarının gerçek sahipleri yani kiraya veren kişiler üzerinden yürütülüyor. Anayasa Madde 38’de şöyle bir ilke var; suçun şahsiliği ilkesi. Bu maddede bir kişinin bir fiil nedeniyle cezalandırılması isteniyorsa o fiili gerçekten gerçekleştirmiş olması gerekir. Dolandırıcılık, yasa dışı bahis gibi suçlar nedeniyle gerçekleşen durumda suçun faili üçüncü kişi olduğu için banka hesabı sahiplerinin cezalandırılması gerekmekte. Anayasa’da bulunan Madde 38’e göre böyle olması gerekiyor fakat kanaatimizce bu hesap sahipleri suç eyleminden haberdar değil ise ve bu fiillere çeşitli şekilde iştirak etmemişse beraati gerekmektedir. Bu kişiler bu işlemleri yaparken esasında suçun mağduruyken bir anda faili oluyorlar.
Banka hesaplarını kullandırdıkları için haklarında suç oluşuyor. İleride kendileri hakkında bir soruşturma başlatılır ve mahkeme aşamasında nitelikli dolandırıcılık suçundan ciddi cezalar alabilirler. Dolandırıcılar tarafından bir ağ kuruluyor. Bu suçun mağduru yaklaşık 50-60 kişi. Bu kişiler suça iştirak etmiş gibi gözüküyor. Böylece gerçek faillerin, dolandırıcıların izi kaybolmuş oluyor.”