Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkeler, uzun yıllardır tartışılan ortak göç ve iltica kurallarının kriz durumlarına ilişkin düzenlemesi üzerinde anlaşmaya vardı.
AB Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin temsilcileri bugün Brüksel’de büyükelçiler düzeyinde yaptıkları toplantıda, Göç ve İltica Anlaşması’nın son unsuru üzerinde uzlaştı.
Yeni düzenleme, göçmen akınına uğrayan üye ülkenin sığınma prosedürlerini hızlandırabilmesi, diğer üye ülkelerden sığınmacıların bir kısmını alması ve mali yardım gibi dayanışma talebinde bulunabilmesini öngörüyor.
Bundan sonra üzerinde uzlaşılan metin, Avrupa Parlamentosu (AP) ve AB Konseyi arasında müzakere edilecek.
Geçen hafta yapılan içişleri bakanları toplantısında söz konusu unsur üzerinde İtalya ve Almanya arasındaki ihtilaf nedeniyle uzlaşılamamıştı.
Almanya’nın Akdeniz’de insani yardım ve arama-kurtarma hizmetleri sağlayan sivil toplum kuruluşları (STK) gemilerinin desteklenmesi önerisine, “göçmenler için çekici bir faktör” olduğu gerekçesiyle halihazırda göç krizi yaşayan İtalya’dan itiraz gelmişti.
“ZAMAN DARALIYOR” MESAJI
Öte yandan AP Genel Kurulu’nda Göç ve İltica Anlaşması’nın kabulünün hızlandırılması konusunda oturum düzenlendi.
AB Komisyonunun Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas burada yaptığı konuşmada, AP’nin gelecek sene seçime gideceğini hatırlatarak, “zamanın daraldığını” vurguladı.
Schinas, “Tüm Avrupa bizi izliyor. Tarih bizi izliyor. Başarısız olursak demokrasi düşmanlarının; Rus dezenformasyonunun Avrupa’nın göçü yönetemediği yönündeki yalan iddialarını körüklemiş olacağız” diye konuştu.
Düzensiz göçle mücadele, AB ülkeleri arasında yıllardır en çekişmeli konuların arasında yer alıyor.
AB Komisyonu, Eylül 2020’de üye ülkeler arası dayanışma, AB’nin dış sınırları güçlendirme, iltica başvurularının süratle sonuçlandırılması, başvurusu reddedilenlerin menşe ülkelerine geri gönderilmelerinin hızlandırılması, kaynak ülkelerle işbirliğinin artırılması gibi unsurları içeren Göç ve İltica Anlaşması’nı önerdi. Ancak bugüne kadar yapılan sayısız toplantıda AB ülkeleri, göçle ilgili birbirlerinden oldukça farklı tutumları nedeniyle uzlaşma sağlayamadı.