Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Abdurrahman Özdemir, toplumda oldukça yaygın görülen sağlık sorunları arasında yer alan bel fıtığına dikkat çekti. Özdemir, Eğer bel fıtığı artık günlük hayatı olumsuz etkiliyor, bacağa yayılıyor, kişinin daha hareketlerini ciddi düzeyde kısıtlıyorsa, ağrılar ilaçlarla kontrol edilemiyorsa ilerlemeye başlamış demektir dedi.
Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Abdurrahman Özdemir, bel fıtığının korkulması gereken bir durum olmadığını belirtti.
Abdurrahman Özdemir, bel fıtığının belirtileri, nedenleri ve tedavi yöntemleri ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Omurgalar arasında yer alan kıkırdağın aşırı zorlama nedeniyle yerinden kayıp omurilik kanalı içine doğru uzanması sonucu, bacaklara gelen sinirlere ve omuriliğe baskıyla ortaya çıkan bir durumdur. Fıtık etkilenen kas grubuna bağlı olarak güçsüzlük, hissizlik, yanma, uyuşma, idrar tutamama ve büyük abdesti kaçırma gibi belirtiler verebilir. Her bel veya boyun ağrısı fıtık olmamakla birlikte bu ağrıları insanlar mutlaka hayatlarında birkaç kez yaşamaktadır ancak bunun araştırılması ve teşhisi çok önemlidir. Eğer fıtık hastayı hiçbir zaman tehdit etmeyip sadece belirli dönemlerde ağrılara sebep olacaksa, yılda 1-2 defa tutulma şeklinde görülecekse, bu dönemde ilaçlardan yararlanmak mümkündür.
“MUTLAKA TEDAVİ EDİLMELİDİR”
Başlangıç aşamasındaki bel fıtığının egzersiz, dinlenme ve ilaç gibi çok basit tedaviler ile kontrol altında tutulması mümkünken ilerlemiş bel fıtığı hem yol açtığı sağlık sorunları hem de yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkisi ile mutlaka tedavi edilmelidir” dedi.
“İLERLEMEYE BAŞLAMIŞ DEMEKTİR”
Bel fıtığının ilerlemiş olup olmadığını anlamanın en kolay yönteminin bel fıtığı sorununun yaşam kalitesini düşürmeye başlaması olduğunu söyleyen Özdemir, “Eğer bel fıtığı artık günlük hayatı olumsuz etkiliyor, bacağa yayılıyor, kişinin daha hareketlerini ciddi düzeyde kısıtlıyorsa, ağrılar ilaçlarla kontrol edilemiyorsa ilerlemeye başlamış demektir. İlerlemiş bel fıtığının en kısa sürede tedavi edilmesi kişinin hareket kabiliyetinin korunması ve tedavinin başarı oranının artması açısından büyük bir öneme sahiptir. Hastanın ameliyatına karar verilmeden önce, hastanın önce ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Fıtığın radyolojik görüntüsü, bulunduğu bölge gibi hususlar önem taşımaktadır. Belde çok büyük bir fıtık görüldüğünde eğer hiçbir bulgusu yoksa endişe duyulmaz. Fakat boyunda büyükçe bir fıtık görüldüğünde, hastanın hiçbir bulgusu olmasa da omurilik basısı kati ise ameliyat önerilir. Çünkü hastanın ters bir hareketinde omuriliğe bası artarsa hastanın felç kalma riski bulunmaktadır. Bu nedenle erken teşhis ve tedavi hayati önem taşımaktadır” diye konuştu.