Altınok’un aday olmasıyla birlikte onun tarafından kurulduğu iddia edilen ‘A Takımı’ tekrar gündeme geldi. 1995 yılında Keçiören’de ‘A Takımı’nın lideri olduğu öne sürülen Abdülkadir Yaşartürk tarafından öldürülen Erdal Yıldırım’ın abisi Hasan Yıldırım, Cumhuriyet’e önemli açıklamalarda bulundu.
AKP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olarak Turgut Altınok’un ilan edilmesinin ardından Keçiören’de “ahlak polisliği”, “gayri resmi belediye yapılanması”, şiddet ve darp olaylarıyla birlikte anılan “A Takımı” isimli oluşum hakkındaki iddiaları tekrar gündeme geldi. “A Takımı” hakkındaki iddiaların temelini ise 1995 yılında Ovacık mahallesinde silahlı saldırı sonucu 22 yaşındaki Erdal Yıldırım’ın öldürülmesi oluşturuyor.
ALTINOK, A TAKIMI İDDİALARINI REDDETİ
Geçtiğimiz ay Altınok, “A takımı diye bir şey yoktur. Külliyen yalan” açıklamasını yapsa da 29 yıl önce ulaştığımız dilekçeler, emniyet ifadeleri, dava dosyaları bu söylemleri doğrulamıyor.
A TAKIMI’NIN LİDERİ OLDUĞU İDDİA EDİLEN YAŞARTÜRK, ERDAL YILDIRIM’I ÖLDÜRDÜ
30 Ağustos 1995 günü gece saatlerinde belediye personeli ile Ovacık sakinleri arasında tartışma çıktı. Tartışmada belediye personeli ve “A Takımı”nın lideri olduğu iddia edilen Abdülkadir Yaşartürk mahalle sakini 22 yaşındaki Erdal Yıldırım’ı vurarak öldürdü. Olay sonrası 9 kişi gözaltına alındı, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi Yaşartürk hakkında kasten adam öldürmek suçundan önce 24 yıl hapis cezasına hükmetti ancak ceza 15 yıla indirildi.
OĞLUNU KAYBEDEN BABA “AZMETTİRİCİ” OLARAK ALTINOK HAKKINDA ŞİKAYETÇİ OLDU
Erdal Yıldırım’ın silahlı saldırı sonucu öldürülmesinin ardından babası Haydar Yıldırım, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok hakkında, “azmettirici” olduğu iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Ancak mahkeme Altınok’un ifadesine dahi başvurmadı.
“O TERÖR ENGELLENEMEDİ”
22 yaşında A Takımı üyeleri tarafından vurularak öldürülen Erdal Yıldırım’ın ağabeyi Hasan Yıldırım, Cumhuriyet’e konuştu. Altınok’un belediye başkanı adayı olduğu ilk günden itibaren ailecek kaygı yaşadıklarını belirten Yıldırım, şunları söyledi:
“O gün biz aile olarak, Keçiören halkı olarak; Alevi, solcu vatandaşlar üzerinde A Takımı’na tahsil edilen bölgede bizim üzerimize bir terör estirildi. O dönem bütün hukuk çerçevesinde vali, kaymakam, emniyet birimlerine can ve mal güvenliği ile ilgili başvurduk. Ama o terör engellenemedi. Biz ve Keçiören halkı ciddi bir mağduriyet yaşadı.
“BUNUN HESABINI VERMEDEN ADAY OLMASI BİZİ TEDİRGİN ETTİ”
Bunu hesabını vermeden şimdi gelip Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olması bizi tedirgin etti. Üzgünüz, kaygılıyız, endişeliyiz. O gün bize bunu yaşatanlar Cumhuriyetin kurulduğu başkente bu faşizan anlayışı tekrar getirirlerse Ankara halkına yazık olur, belediye çalışanlarına yazık olur. Kaygıyla, endişeyle seçimleri bekliyoruz.
“ENDİŞEMİZ BU YAPININ TEKRAR CANLANDIRILMASI”
A Takımı denilen çete derin bir yapı. Bu derin yapı içinde kendisini Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak önerilen insan da bu yapının içinde. Bizim endişemiz bu yapının tekrar canlandırılması.”
1989 yılında Sosyal Demokrat Halkçı Parti’den (SHP) Keçiören Belediye Başkanı seçilen Hasan Kırmızı, yeni kurulmakta olan Ovacık mahallesinde arsa alan insanların kendi evlerini yapabilmeleri için “Kendin Yap” projesini başlattı. Kırmızı’nın başkan olduğu dönemde bu kapsamda birçok insan Ovacık mahallesinde evlerini yapmak için inşaatlarına başladı. 1994 yılında MHP’den Turgut Altınok’un belediye başkanı seçilmesiyle Ovacık’ta devam eden projenin durdurulması yönünde karar alındı.
“MAHALLE HALKI GECEKONDULARI İÇİN DERNEK KURDU”
Altınok, inşaatlar hakkında durdurma kararı alsa da mülk sahiplerinin itirazları neticesinde idare mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ovacık’ta yaşayan insanlar bu gelişmeler üzerine Ovacık Kendin Yap Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği’ni kurdu.
Keçiören Belediyesi Gecekondu ve Sosyal Konutlar Müdürlüğü’ne bağlı personel Ovacık mahallesinde sık sık denetim yapmakta ve hatta şikayet dilekçelerinden de bahsedildiği üzere bazı sahalarda devam eden inşaatları engelleme girişiminde bulundu.
“CİNAYET GÖZ GÖRE GÖRE GELMİŞ”
Erdal Yıldırım belediyede çalışan Yaşartürk tarafından öldürülmeden önce Ovacık sakinleri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına, Ankara Valiliğine ve Keçiören Kaymakamlığına mahallede “güvenlik önlemi alınması ve can güvenliğinin sağlanması” gerekçesiyle defalarca talepte bulundu.
Erdal Yıldırım’ın babası ve aynı zamanda Ovacık 1. Etap Kendin Yap Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Haydar Yıldırım, Cumhuriyet Başsavcılığına ve Keçiören Kaymakamlığı’na gönderdiği dilekçede belediye personelinin baskılarından bahsedilirken olayların büyüyeceği endişesiyle can ve mal güvenliğinin sağlanmasını talep etti.
Yıldırım’ın olaydan 6 gün önce kaleme aldığı dilekçe şöyle:
“YOLLARI KESİP İNŞAAT ALANINA SOKMADILAR…HAK SAHİPLERİNİN VE DERNEĞİMİZ YÖNETİCİLERİNİN CAN GÜVENLİĞİ KALMAMIŞTIR”
“Belediye zabıtaları ile birlikte kimlikleri bilinmeyen seksen kadar sivil inşaat alanına gelerek, yolları kesip inşaat alanına inşaat malzemesi getiren araçları da durdurdular, bu araçları inşaat alanına sokmadılar. Belediyeye ait ve bugüne kadar kontrol mühendisi, şantiye şefi ve bekçilerin bulunduğu binaya yeni büro gereçleri getirildi. Bu binaya inşaat yapımına engel olmak amacıyla militan kişiler yerleştirilecek. Böylesi bir durumun gerçekleşmesi halinde çok kötü olayların yaşanmasında korkuyorlar. Hak sahiplerinin ve derneğimiz yöneticilerinin can güvenliği kalmamıştır. Can güvenliğimizin sağlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımızla arz ve talep ederiz…”
YILDIRIM’IN ÖLÜMÜNDEN BİR GÜN ÖNDE SUÇ DUYURUSU: “MAL VE CAN GÜVENLİĞİMİZE…”
Erdal Yıldırım’ın öldürülmesinden bir gün önce mahalle sakinleri Varol ve Ali Kazan tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen dilekçede; “Keçiören Belediyesi Ovacık 1. Etap Kendin Yap projesinde var olan inşaatımın yapımında kullanılmak üzere getirdiğim malzemenin girişine engel olunması, 31923 Ada 12 parselin sahibiyim. Ovacık köyünden siteye girişte bekleyen siyah reno ve beyaz bir adet minibüste bulunan Keçiören Belediyesi’ne ait zabıta ve sivil memurlar hiçbir yasal dayanak olmaksızın malzeme getirmemi engellemekteler. Şu anda sitenin girişleri olan; Ovacık yolu, Atapark yolu, Ufuktepe yolu kesilmiş durumdadır. Mal ve can güvenliğimize yönelik bu durumun engellenmesi için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim” ifadelerine rastlıyoruz.
Yine Ovacık sakini Nadir Kılıç 1995 yılının hem mart ayında hem de ağustos ayında yani olaydan iki gün önce kaymakamlığa ve savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Nadir Kılıç’ın Keçiören Kaymakamlığına ilettiği dilekçede yine can ve mal güvenliğinin sağlanması talep ediliyor. Kılıç’ın yazmış olduğu dilekçe şu şekilde:
“BELEDİYE BAŞKANLIĞI VE BELEDİYE MEMURLARI İNŞAATIN YAPIMINI ENGELLEMEKTEDİR”
“İnşaatın durdurma kararı iptal edildiğinden inşaatıma kaldığım yerden devam etmek istiyorum. Ancak Belediye Başkanlığı ve Belediye Memurları inşaatın yapımını engellemektedir. İstenmeyen olayların olmaması ve inşaatıma devam etmem için gereken önlemlerin alınmasını saygılarımla arz ederim…”
5 Haziran 1995’de Keçiören Kaymakamlığına gönderilen, Site Halkı ve Dernek Yönetim Kurulu Adına Başkan Mümin Şahin imzalı dilekçede Ovacık mahallesinin girişlerine moloz dökülerek inşaat çalışmalarının durdurulmak istendiği belirtiliyor:
“MAHALLEDE SİTE GİRİŞİ CADDE VE SOKAK BAŞLARINA DÖKEREK SİTE GİRİŞİNİ TRAFİĞE KAPAMIŞTIR”
“5.6.95 günü saat 01 sularında Keçiören Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğüne ait 12 adet tanperli kamyonla moloz getirilerek Ovacık 1. Etap Kendin Yap evlerinin bulunduğu mahallede site girişi cadde ve sokak başlarına dökerek site girişini trafiğe kapamıştır.”
Yine Keçiören Kaymakamlığına gönderilen ve Ovacık 1. Etap Kendin Yap Hak Sahipleri adına dernek başkanı Mümin Şahin imzası taşıyan dilekçede inşaat çalışmalarının devamının sağlanması için yardım talep ediliyor.
“BELEDİYE BAŞKANININ GÖREVE GELDİĞİ GÜNDEN BU YANA UYGULAMAKTA OLDUĞU PROJE İLE İLGİLİ SİYASAL AMAÇLI ENGELLEYİCİ ÇABALARIN SON ÖRNEĞİDİR”
“Belediye Başkanının daha önce aldığı durdurma ve tahsis iptalleri kararlarının idare mahkemelerince iptali ve yürütmesinin durdurulması kararları verilerek hukuk dışı olduklarının yargı kararına bağlanmış olması karşısında şimdi Belediye Başkanı fenni mesulü istifa ettirerek ve yeni mesulün tarafımızdan bulunmasını isteyerek başarı ile yürütmekte olan projeyi baltalamakta ısrar etmektedir.
“TÜM SORUMLULUĞUN BELEDİYE BAŞKANI İLE KEÇİÖREN BELEDİYESİNE AİT OLACAĞINI BİLDİRİR BİR NOTER İHTARNAMESİNİ BELEDİYE BAŞKANINA GÖNDERMİŞ BULUNUYORUM”
Tüm sorumluluğun Belediye Başkanı ile Keçiören Belediyesine ait olacağını bildirir bir noter ihtarnamesini Belediye Başkanına göndermiş bulunuyorum…23.05.95 günü inşaat alanında güvenliğimizin sağlanmasını saygılarımla arz ve talep ederim.”
Erdal Yıldırım’ın silahlı saldırı sonucu öldürülmesinden sonra da belediye tarafından Ovacık’ta yaşayan insanlara baskı uygulandığına yönelik şikayet dilekçeleri devam ediyor. Ovacık Mahallesi muhtarı Kezban Kuru, Cumhuriyet Savcılığına ve Keçiören Kaymakamlığına gönderdiği dilekçede belediye yöneticileri hakkında şikayet ediyor. Kuru’nun 1997 yılında ilgili makamlara gönderdiği dilekçe şöyle:
MAHALLE MUHTARI YILLAR SONRA ŞİKAYET ETMİŞ: “SEN KOMÜNİSTİN, TERBİYESİZSİN…GİT BİLDİĞİN YERE ŞİKAYET ET”
“1994 yılında yılında seçildiğimden beri mahalleme hizmet götürmeye çalışmaktayım. Ancak mahallemizin ihtiyaçları ve işleri ilgili Keçiören Belediyesi’ne gittiğimde hem hizmetleri engellemekteler hem de şahsıma, aileme ve mahallemize Keçiören Belediyesi’nin tehditlerine maruz kalıyoruz. En son 30/1/1997 günü mahallemizin sorunları için ile ilgili Keçiören Belediyesi’ne gittim. Başkan Yardımcısı H. İbrahim Terzioğlu ile Park Bahçeler Müd. soyadını bilemediğim Adnan beyin hakaretlerine ve tehditlerine maruz kaldım. Bana bu kişi halkın içinde sen komünistin, terbiyesizsin, Türk bayrağını çiğneyen PKK’lısın, sen din düşmanısın, sen orada Ovacık Mahallesi kendi projeni kendin yap işini organize ediyorsun. Git bildiğin yere şikayet et diyerek onurumu rencide edecek şekilde oradan kovdular.”
YILDIRIM’IN BABASI HAYDAR YILDIRIM: “AZMETTİREN TURGUT ALTINOK’TUR”
Erdal Yıldırım’ın silahlı saldırı sonucu öldürülmesinin ardından babası Haydar Yıldırım, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Keçiören Belediyesi Sosyal Konutlar Müdürü Metin Yılmaz ve olay kapsamında gözaltına alınan 7 kişi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Hasan Yıldırım’ın suç duyurusu kısaca şu şekilde:
“‘BURADA CANLI KİMSEYİ BIRAKMAYACAĞIZ BURAYI YOK EDECEĞİZ…’ BİÇİMİNDE TEHDİTLERDE BULUNDULAR”
“Keçiören Belediye Başkanlığına ait 06 K 5147 plakalı sivil krem renkli üzerinde eskort ışığı yanıp sönen araç ile 06 EBT 23 resmi plakalı siyah toros araç içleri insan dolu olarak olay yerine geldi. Araçlarla gelenlerden bir kısmı inerek bir kısmı inmeden 10-15 metrelik bir mesafeden kalabalığın üzerine hedef gözeterek havalı tüfek ve tabancalarla ateş açtılar. Ateş üzerine diğer olum Erdal Yıldırım ağır yaralandı ve götürüldüğü Gülhane Askeri Hastanesinde vefat etti. Katiller ateş edip olay yerinden hızla ayrılırken ‘Burada canlı kimseyi bırakmayacağız burayı yok edeceğiz…’ biçiminde tehditlerde bulundular. Oğlumu öldürenlerin yakalanarak emniyet alındıklarını öğrendim.
“BU KİŞİ VE ARKADAŞLARI BELEDİYE BAŞKANI TURGUT ALTINOK’UN TETİKÇİSİDİR”
Oğlumu öldüren diğer oğlumla beni yaralayan ve şu anda emniyette bulunduklarını öğrendiğim sanıkları bu suçlara azmettirenler Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok ile Sosyal Konutlar Müdürü Metin Yılmaz’dır. Gerek makamınıza gerek diğer idari yetkililere Keçiören Ovacık Mevki Kendin Yap 1. Etap hak sahipleri ve derneğimiz yöneticileri değişik tarihlerdeki birçok başvurusunda; böyle bir olayın yaşanacağını, proje alanındaki yurttaşların can güvenlikleri bulunmadığını, belediye başkanının encümene aldırdığı kararların idare mahkemelerince iptal edildiğini, yürütmenin durdurulması kararları verildiğini ancak idarenin buna uymadığını, belediye başkanının 1994 yerel seçimlerinden önce verdiği ve projeyi iptal edeceği yönündeki sözlerini yerine getirmek için her şeyini yaptığını, kamu oyunun A Takımı olarak bildiği silahlı güçleri bu alanda da kullandığını bildirmişti. Öğrendiğime göre yakalananlardan birisi bu A Takımının başı olan ‘Çeyrek Apo’dur. Bu kişi ve arkadaşları Belediye Başkanı Turgut Altınok’un tetikçisidir.
“BELEDİYE BAŞKANININ BİLGİ VE EMRİ OLMADAN HAREKET ETMELERİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Olay belediyeye ait araçlar kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Olayı fiilen gerçekleştirenler Sosyal Konutlar Müdürü Metin Yılmaz’ın gözetiminde bu işi yapmışlardır. Belediye başkanının bilgi ve emri olmadan hareket etmeleri mümkün değildir.
“KEÇİÖREN BELEDİYE BAŞKANI TURGUT ALTINOK İLE SOSYAL KONUTLAR MÜDÜRÜ METİN YILMAZ’DAN ŞİKAYETÇİYİM”
Gerek halen gözetim altında bulunanlardan gerekse onları azmettirenler Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok ile Sosyal Konutlar Müdürü Metin Yılmaz’dan şikayetçiyim. Sanıklar hakkında kamu davası açılmasını ve öncelikle tutuklanmalarının sağlanmasını saygılarımla arz ve talep ediyorum.”
Erdal Yıldırım’ı silahıyla vurarak öldüren ve Keçiören Belediyesi personeli ola Abdulkadir Yaşartürk, 2 Ekim 1995’de Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği’ne verdiği ifadede Turgut Altınok’un eskortluğunu yaptığını ve çok yakın dostu olduğunu belirtiyor. İfadesi şöyle:
KATİL YAŞARTÜRK: “ALTINOK’UN KORUMA GÖREVİNİ VE BİR ARADA ESKORTLUĞUNU YAPTIM…KENDİSİYLE YAKIN ARKADAŞLIĞIM VE DOSTLUĞUM VARDIR”
“1.5 yıl kadar önce Keçiören Belediyesi’nde işe başladım… ‘Özel kaleme geçtim burada şoförlük yaptım, buradan da gecekondu ve sosyal konutlar müdürlüğüne geçiş yaptım, yaklaşık üç aydan beri de burada görev yapmaktayım. Ben burada belediyeye ait gıda dağıtım limited şirketinin müdür olan Ümit Durak’a bağlıyım. Onun onayı ile sosyal konutlar müdürlüğüne geçiş yaptım. Ben kadrolu değilim burada geçici şirket işçisiyim. Şu anda gecekondu ve sosyal konutlar müdürlüğünde ekip amiri görevini yapmaktayım. Buradaki görevimiz Keçiören semtinde bulunan bütün gecekondu bölgelerini kontrol altında tutmak ve kaçak yapılaşmaya izin vermemektir. Sorumlu müdürümüz ise Metin Yılmaz’dır, görevimizle ilgili talimatları vermektedir…Ben belediyede bir müddette şu anki belediye başkanı Turgut Altınok’un koruma görevini ve bir arada eskortluğunu yaptım. Turgut Altınok’u belediye başkanı olmadan önce tanırım, kendisiyle yakın arkadaşlığım ve dostluğum vardır. Bu nedenle kendisiyle sık sık hatta istediğim zaman görüşme imkanına sahip bir insanım. Benim bu samimiyetim sanıyorum etrafta yanlış yorumlara neden olmaktadır. Dostluğum ve arkadaşlığım dışında örgütlü bir iş yaptığım yoktur ancak vatandaşlar bunu nedense yanlış yorumlamaktadırlar.”
Katil Yaşartürk, ifadesinde A Takımı iddialarına ilişkin soruları; “Başkanımızı seçimler sırasında yoğun bir şekilde destekledik, bize bunlardan dolayı A Takımı adı takıldı” diye yanıtlıyor. Yaşartürk, A Takımı’na ilişkin şu bilgileri veriyor:
“ARKADAŞLARIMIZ TARAFINDAN BİZE A TAKIMI ADI TAKILDI”
“Bana sorduğunuz A takımı meselesine gelince burada buna da bir açıklık getireyim. Bu konuda bilgim vardır. Medya tarafından uzunca zamandır abartılı bir şekilde gündemde tutulmaya çalışılmaktadır. Halbuki böyle iddia edildiği gibi örgütlü olarak kurulmuş belli bir amacı olan ve belli kişiler tarafından yönlendirilen A takımı diye gerçekte hiçbir şey mevcut değildir. Şu anki belediye başkanımızı seçimler sırasında yoğun bir şekilde çalışmalarımızla destekledik. Bu çalışmalarımız oldukça planlı ve çok hızlı bir şekilde tarafımızdan yürütüldüğü için vatandaşlar ve hatta arkadaşlarımız tarafından bize A takımı adı takıldı. Çalıştığımız aday yani benim uzun zamandır arkadaşım ve iyi bir dostum olan belediye başkanı seçimi kazandıktan sonra bizim bu fedakarca çalışmalarımız karşısında öncelikle bizlere iş verdi, yani bizi işe aldı. Bu A takımı meselesi böyle ortaya atıldı ve tarafından da A takımı iş başına geliyor gibi yazılarla bu konu büyütüldü. Aslında ifade ettiğim belediye içerisinde veya dışında böyle bir takımın mevcudiyeti yoktur asılsız ve medya tarafından ortaya atılan bir konudan ibarettir….”
KATİL YAŞARTÜRK OLAY SONRASI ALTINOK’UN YANINA GİTMİŞ: “BANA GEÇMİŞ OLSUN ZAMAN GEÇİRMEYİN POLİSE GİDİN DEDİ”
Olay sonrasında Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’un yanına gittiğini anlatan Yaşartürk, ifadesinde “Ben belediyeye gidip başkanıma haber vereyim diyerek belediyeye gittim yanımda yine arkadaşlarım da vardılar. Başkan yerinde yoktu, sekreteri ile görüştüm bana Ovacık’taki olayda bir şahıs yaralanmış dedi, ben de ne yapayım isteyerek yapılan bir şey yok bizi bunlar hiç yokken mecbur ettiler isteyerek vurmuş değiliz dedim. Başkanın güçsüzler yurdunda olduğunda öğrendim, oraya geçtim. Kendisiyle görüştüm ve olayı anlattım. Bana geçmiş olsun zaman geçirmeyin polise gidin dedi. Bunun üzerine ben de arkadaşlarımla birlikte Keçiören Emniyet Müdürlüğü’ne gittim, oradan da şubeye getirildik” diye konuşuyor.
“BÜTÜN TALİMATLARI ABDÜLKADİR YAŞARTÜRK’TEN ALMAKTAYIZ, BÜTÜN İŞLERİ O İDARE EDER, A TAKIMI DA BU ŞAHISLARDIR”
Keçiören Belediyesi Sosyal Konutlar Müdürlüğünde işçi olarak çalışan Murat Sarıkaya, emniyet sorgusunda verdiği ifade Abdülkadir Yaşartürk’ten talimat aldığını belirterek şunları söylüyor:
“Ben daha önce dört ay kadar önce şu anki Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’un ikametinin önünde kulübede koruma görevlisi olarak bekledim, toplam sekiz aydır aynı belediyede çalışmaktayım. Bizler talimatı çeyrek Apo lakaplı Abdülkadir Yaşartük’ten almaktayız. Abdülkadir Yaşartürk ise sanıyorum direkt olarak belediye başkanı Turgut Altınok’tan talimat almaktadır. Ortaya atılan ve medyada çıkan A Takımı ise Abdülkadir Yaşartürk, Ahmet Harmancık, Tarkan Dündar, Adnan Erdoğuş, Alaattin Çaça, Hakkı Şener, Emir Harmancık isimli şahıslara takılan addır. Bunlar aynı zamanda belediye başkanı Turgut Altınok’un eskortluk ve koruma görevlerini de yaparlar. Daha önce de pazarları kontrol ederlerdi…. Dediğim gibi arkadaşlar bütün talimatları Abdülkadir Yaşartürk’ten almaktayız, bütün işleri o idare eder, A Takımı da bu şahıslardır.”
Keçiören Belediyesi Sosyal Konutlar Müdürü Metin Yılmaz’ın emniyet ifadesi ise şu şekilde:
“BU ŞAHISLAR AYNI ZAMANDA BELEDİYE BAŞKANI TURGUT ALTINOK’UN ESKORTLUĞUNU DA YAPMAKTADIRLAR”
“Bizim kendi başımıza bir iş yapmamız mümkün değildir. Bu talimatlar silsile yoluyla bize ulaşmakta bu doğrultuda hareket edilmektedir. Bu şahıslar aynı zamanda belediye başkanı Turgut Altınok’un eskortluğunu da yapmaktadırlar. Bana sorduğunuz çeyrek Apo lakaplı Abdülkadir Yaşartürk bu ekipleri yönlendirmekte ancak talimatları benden almamaktadır…. A takımı konusunda benim bir bilgim yok, ben sadece bana verilen görevi yürütmekle meşgulüm. Ben de herkes gibi böyle bir söylenti duyuyorum ancak bu şahıslar benden talimat almadıkları için bazı konumları hakkında bir bilgiye sahip değilim.”