Antalya’nın Akseki ilçesinde 800 yıllık geçmişe sahip Belenalan köyü, alternatif turizmin yeni gözdesi oldu. 17 kişinin yaladığı köye ziyaret gelen turistler, 350 yıllık tarihi camii, 140 yıllık düğmeli ev tarzı ilkokul ve 250 yıllık tarihi düğmeli evlere büyük hayranlık duyuyor.
Coğrafi konumu ve fiziki şartlarıyla çok özel konuma sahip olan Antalya, yerli ve yabancı turistlerin vazgeçilmez tatil rotasında yer alıyor. Doğal güzellikleri, denizi, tarihi dokusu ve kültürel yapısı ile turizmin başkenti olarak nitelendirilen Antalya, sınırları zorlayan tatil imkanlarının sunulduğu beş yıldızlı konaklama tesislerinin yanında, deniz,-kum-güneş üçlemesine alternatif turizm çeşitliliğiyle de öne çıkıyor. Antalya’da faaliyet gösteren seyahat acenteleri alternatif turizm çerçevesinde her geçen gün yeni yerler keşfediyorlar. Bu yerlerden biri de Akseki’nin 800 yıllık geçmişe sahip Belenalan köyü alternatif turizmin yeni gözdesi oldu
KÖYDE SADECE 17 KİŞİNİN YAŞIYOR
Antalya bölgesinde bir turizm firması seyahat acentesi satış sorumlusu Faruk Boztaş, Side, Antalya, Manavgat bölgesinde faaliyet gösteren seyahat acentesi olarak 2014 yılından bu yana düzenli olarak, Akseki’nin Sarıhacılar, İbradı’nın Ormana, Ürünlü bölgelerini tanıttıklarını söyledi. Alternatif turizminde sürekli olarak yeni yerler keşfettiklerini anlatan Boztaş, “Bu bölgede alternatif turizm kapsamında Altınbeşik Mağarası, Ormana’daki düğmeli evler , Ürünlü’ deki düğmeli evlerin tarihi yapısından ziyade özellikle iç bölgede kalmış olan bazı köylerimizi son anda keşfettik. Bunlardan bir tanesi Akseki’nin Belenalan köyüdür. 2 yıldır biz bu köye geliyoruz. Bu köyde 350 yıllık tarihi camii, 140 yıllık düğmeli ev tarzı ilkokul ve 250 yıllık tarihi düğmeli evleri gerek içten gerekse dıştan gösterme fırsatı buluyoruz. Özellikle bizim çok dikkatimiz çeken bir olay ise bu köyde sadece 17 kişinin yaşaması turistlerinde ilgisini çekti. Bizim buraya getirdiğimiz turistler sadece bir kereye mahsus değil, ertesi yıl tekrardan aynı köye gelip orada yapılan restorasyonlarıda merak ediyorlar. Yani bizden daha çok merak etmeye başladılar” dedi.
Boztaş, “Sadece bu bölgede turistik faaliyetten ziyade Toros Dağlarındaki şifalı bitkilerden de faydalanıyorlar. Bunlardan başta kekik, adaçayı, defne, murt, yani mersin yaprağı dediğimiz bölgede kendi kendine yetişen bitkileri de tanıtmaya çalışıyoruz. Bunu da tanıttıkça insanlar şifa bulduklarını söylüyorlar. Buda bize ayrıyeten bir mutluluk sağlıyor. Umarım 2024 yılında ülkemiz açısından güzel bir turizm sezonu olmasını dileriz” diye konuştu.
Türkiye’ye tatil için gelen Alman turistlerin bölgeye ilgilerinin daha çok olduğunu söyleyen Boztaş, “Özellikle başta Almanya olmak üzere alternatif turizm ile ilgisi olan buraya getirdiğimiz misafirlerin yüzde 80 i Alman misafirler. Bu bölge artık Almanya’da da belirli bir noktaya gelmiş durumda. İnsanlar sadece Alanya, Side, Antalya’dan ziyade Akseki, İbradı, Ürünlü ’den almış oldukları hediyelik eşyadan artık buranında bir markalaşma yolunda gittiğini görüyoruz” dedi.
“TURİZMİ YILIN 12 AYINA YAYDIK”
Bölgeye şu anda haftada 4 gün turist getirdiklerini söyleyen Boztaş, “Biz bu bölgeye haftada 4 gün olmak üzere turlar düzenliyoruz. Bu rakam seneye 5-6 günde olabilir. Çünkü talep her geçen gün artıyor. Bu yıl ise şu ana kadar bölgeye sadece bizim getirdiğimiz misafir sayısı yaklaşık 5 bin civarında. Pandemi dönemini saymazsak her sene bu rakam katlıyor. Daha çok talep olmaya başlıyor. Artık bizim reklam yapmamıza gerek kalmıyor. Avrupa’da insanlar Türkiye’ye tatile gittiklerinde özellikle bu bölgenin resimlerini gösteriyorlar. İnsanlar Türkiye’ye geldikleri zaman direk elinde tatil prospektüsünde “biz buraya gitmek istiyoruz” diye geliyorlar. Biz sadece yazın faaliyet gösteren bir turizm acentesi değiliz. Turizmi yılın 12 ayına yaydık. Hava şartları müsaade ettiği müddetçe kışın dahi yoğun bir ziyaretçi getirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Almanya’dan Türkiye’ye tatil için gelen Detlef Brennecke, “Türkiye’ye tatil için Antalya’ya geldik. Bu bölgeye sadece deniz için gelmiştik. Sonradan günü birlik tura katılmak istedik. Buranın genel kültürünü, tarihi yapılarını çok beğendik. Burası bizim için çok güzel bir deneyim oldu. Tarihi ve kültürü çok beğendik” dedi. Almanya’dan Türkiye’ye tatil için gelen Ganı Brennecke, “Tatil için eşim ile birlikte geldik. Sadece deniz değil bu bölgenin kültürünü de çok merak ediyorduk. Köyde bulunan 350 yıllık cami, 140 yıllık tarihi ilkokul ve tarihi düğmeli evleri 200-250 yıllık tarihi düğmeli evleri çok beğendik. Ayrıca buradaki kültürü ve hayatın nasıl olduğunu canlandırdık. Gerçekten bizi çok etkiledi” diye konuştu.
Akseki’nin Belenalan mahallesi muhtarı Havva Arıcı ise, “köyümüz 800 yıllık bir köydür. Düğmeli evlerimiz meşhurdur. Buraya özellikle Alman turistler geliyor. Okulumuz 140 yıllık düğmeli ev tarzında, Camimiz ise yine tarihi düğmeli tarzdadır. Buralar turizme açık durumdadır. Gelenlerin ilgisini çekiyor. Son yıllarda artık Belenalan köyüde turizm ile tanışmaya başladı. Her geçen günde ciddi şekilde turistler ziyaret ediyorlar. Buda bizi mutlu ediyor. Akseki’nin tek bayan muhtarıyım. Köyümüzün daha da kalkınması için elimden geleni yapmaya çalışıyorum” dedi.