Oruçoğlu’ndan ‘Kadınlar Işığa Doğru’ sergisi

68 kuşağının hem siyasi hem de edebiyattaki önemli isimlerinden, aynı zamanda ressam olan Muzaffer Oruçoğlu’nun kişisel sergisi “Kadınlar Işığa Doğru” sanatseverlerle buluştu.

Oruçoğlu’ndan ‘Kadınlar Işığa Doğru’ sergisi
REKLAM ALANI
Yayınlama: 17.03.2024
A+
A-

Şişli Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde dün açılışı yapılan sergiye Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Kurulu Üyeleri Osman Gölcük ve Ahmet Oruçoğlu ile Türkiye Komünist Partisi Kadıköy Belediye Başkanı Adayı Fatih Mehmet Maçoğlu da katıldı. Avustralya’da yaşayan ve açılışa katılamayan Muzaffer Oruçoğlu bir mesaj gönderdi.

Oruçoğlu mesajında, “Sergi, farklı sınıf ve kategorilerden kadınların portrelerini ve yaşamlarını yansıtıyor. Benim bir anlamda, kopup geldiğim ülkeden, Avrupa ve Avustralya’dan edindiğim izlenimlerin renge ve figüre dönüşmesinden ibarettir. Yaşama ve onun bir parçası olan kadına nasıl baktığımı anlatıyor. Ziyaret eden, etmeyen herkese teşekkürler” ifadelerini kullandı.

‘SANATI HEYECANLANDIRIYOR’

Açılışta konuşan ve Oruçoğlu’nun da yeğeni olan Ahmet Oruçoğlu, Muzaffer Oruçoğlu’nun Doğan Avcıoğlu’nun yayımladığı Yön dergisinden İlhan Selçuk’un yazılarından ve 27 Mayıs’tan etkilendiğini belirterek “Devrimci mücadelenin hep içerisindeydi. 13 yıl cezaevinde kaldı, 1986’da cezaevinden firar etti ve o günden beri sürgün. Ama edebiyatla, resim ve heykelle Aydınlanma yolunda çaba göstermeye devam etti” dedi. Fatih Mehmet Maçoğlu da, sosyalist mücadeleyle tanıştığından beri Oruçoğlu’nu idol olarak gördüğünü belirterek “Onun sanatı bizi heyecanlandırıyor. Burada olduğunu hissediyorum. Hem eleştirel ve farklı bir sanat anlayışı var. Onu anlamak kolay değil, çok katmanlı ama o kadar da dobra birisi. İç dünyası çok kapalı” ifadelerini kullandı.

MADENCİLER, KÖYLÜLER…

Serginin küratörlerinden Devrim Kara, Oruçoğlu’nun en son sergisinin 2020 yılında Bahçelievler Kültür Merkezi’nde yapıldığını belirterek “Pandemi nedeniyle 3 gün açık kalabilmişti. Bu sergi aslında o serginin devamıdır” dedi.

Kara, Oruçoğlu’nun daha çok köy yaşantısından karakterler çizdiğini vurgulayarak “Emekçileri çizer, yazarları ve yapıtlarını çizer, madencileri çizer. Sylvia PlatH’ı da görürüz resimlerinde Anna Karanina karakterini de Virginia Woolf’u da Mem u Zin’deki Zin’i de Fosforlu Cevriye’yi de” diye konuştu.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.