Kansere yol açan poliklorlu bifenil (PCB) üretiminin ABD’de 45 yıl önce yasaklanmış olmasına rağmen devam ettiği bildirildi.
Birleşik Krallık’taki Manchester Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, PCB’lerin sanayideki bazı işlemlerin yan ürünü olarak ortaya çıktığı ve kullanılan birçok kimyasalda küçük oranlarda yer aldığı belirtildi.
Independent Türkçe’nin aktardığına göre, bilimsel dergi Science of the Total Environment’ta 4 Mart’ta yayımlanan çalışmada, sadece ABD’de yılda 45 bin ton PCB üretildiği ifade edildi. Bu kimyasalların ticari olarak en çok üretildiği dönem olan 1970’lerde bile söz konusu rakam 39 bin ton civarındaydı.
PCB’ler elektrikli cihazlardan plastik, boya, kauçuk ve karbonsuz kopya kağıtlarına kadar birçok malzemede kullanılan insan üretimi bir kimyasal madde. PCB’lerin üretimi ABD’de 1979’da yasaklanmıştı. Birleşmiş Milletler ise kimyasalların üretimine 2001’de yasak getirmişti. Ülkelere ellerindeki tüm PCB stoklarını imha etmeleri için 2028’e kadar süre tanınmıştı. Bu kimyasalların üretimi Türkiye’de de 2015’te tamamen yasaklanmıştı.
Araştırmada, PCB’lerin özellikle boya, pigment ve klorlu çözücülerin üretimindeki kimyasal reaksiyonların bir yan ürünü olarak üretildiği belirtildi.
Bilim insanları, bu tür PCB’lerin gerekli şekilde ölçülüp denetlenmediğini belirterek, bunun “sessizce büyüyen, çevreye ve insan sağlığına risk oluşturan bir duruma yol açtığını” ifade etti. Araştırmacılar, küresel çapta PCB üretiminin henüz ölçülemediğini fakat olası bir incelemede çok yüksek rakamlar çıkmasını beklediklerini belirtti.
İskoçya’daki Glasgow Üniversitesi’nde geçen yıl yapılan çalışmada, katil balinalarda PCB’lerin zehirli etkisini gösterdiği eşiğin 30 kat üzerinde kimyasal madde bulunduğu bildirilmişti.
ABD Çevre Koruma Ajansı’ndan (EPA) yapılan açıklamada yönetmelikler gereği “düşük yoğunluklarda ve belirli koşullar altında kasten üretilmeyen PCB’lere izin verildiği” belirtildi. EPA, bunlar için özel bir denetleme ve takip programı olmadığını fakat firmaların PCB’lerle ilgili bilgilendirme yapma yükümlülüğünün bulunduğunu aktardı.