Zafer Partisi Beyoğlu Belediyesi Meclis Üyesi Mine Aslanoğlu

Türkiyenin En Yaşlı Meclis Üyesi

1945 yılında Bakırköy’de doğdu. Fatih, Şişli ve Beyoğlu’nda büyüdü. 1972 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümünden mezun oldu. Karacı Subay olan babası ve Denizci Subay olan eşi vasıtası ile çeşitli  Anadolu şehirlerinde  bulundu. Anadolu kültürlerinin Osmanlı-Türk Mimarisi’ne etkileri üzerinde ilgilendi.  Hoyratça yapılan restorasyon çalışmalarının usulüne uygun yapılması için bulunduğu şehirlerde sivil toplumla mücadele verdi. Yüzlerce kitaptan oluşan kitaplığını ve tablolarını kız öğrencilere bağışladı.  Atatürkçü Düşünce Derneği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği destekçisidir.

79 yaşında Zafer Partisi’nden aday oldu.

Yaklaşan yerel seçim öncesi adaylar siyasi partilere başvurularını yaparken, dikkat çeken bir başvuruda Zafer Partisi Beyoğlu İlçe Belediye Meclis Üyeliği için oldu. 79 yaşındaki Sanat Tarihçisi Mine Aslanoğlu Belediye Meclis üyeliği için başvurusunu yaptı.

Memleket yanarken evde oturup televizyon seyredemezdim.

Türkiye’nin son yıllardaki gidişatından derin endişe duyduğunu belirten Mine Aslanoğlu, “Eski bir CHP’li olarak son yıllarda gerek laiklik ilkesindeki aşındırmalara karşı yeterli direnç gösterilememesi gerekse memleketin kim oldukları belli olmayan düşük profil bir kitle tarafından işgal edilişine ses çıkartılmamasından, ülke demografik yapısının bozulmasının umursanmamasından  dolayı artık sandığa bile gitmemeye karar vermişken , Prof. Ümit Özdağ’ın söylemleri dikkatimi çekti, parti programını da okuduktan sonra  aradığım partiyi buldum”  dedi.

Zafer Partisi Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi Sanat Tarihçisi Mine Aslanoğlu, 1945 yılında Bakırköy’de doğduğunu, çocukluk ve gençlik dönemlerinde Samatya, Karagümrük ,Nişantaşı ve Beyoğlu’nda oturduklarını ancak şu anda çocukluğunun İstanbul’unun tamamen imha edildiğini söyledi.

Annesinin 1930 lu yıllarda deniz girdiği Samatya kıyılarında sahil yolu geçtiğini, yüzmeyi öğrendiği Ataköy Plajına ise gökdelenler dikildiğini belirten Aslanoğlu, İstanbul plajlarının yok edilmesini kabul edemediğini belirti. “80 li yıllarda bile ilkokul öğrencisi oğlum Murat’ı yanıma alıp, Tarabya’ya denize girmeye giderdik, şimdi bu imkansız bir şey, Menekşe, Büyükçekmece plajları ise resmen işgal altında, Şehrin en tarihi ve doğal güzellikleri yasa dışı göçmenlere terk edilmiş gibi, Dünya’da hiçbir medeni ülke en önemli şehrinin bu şekilde imha ve işgaline müsaade etmez” dedi.

Şehrin tarihi dokusunda kaybedildiğini belirten Aslanoğlu “ Sultan Abdülaziz’in sadrazamı Yusuf Kamil Paşa ve zevcesi Zeynep Sultan’ın efradındanım. Zeynep Sultan’ın İstanbul Üniversitesi’ne bağışladığı köşke sahip çıkılmadı, yakıldı. Şimdi yerinde Fen Edebiyat Fakültesi var.  Hayatın cilvesi bende bu okul binasında okudum. Diğer eserleri ise kayıp. Tarihe çok duyarsızız, Allah’tan Devlete bağışladıkları Zeynep Kamil Hastanesini yıkıp yerine residence yapmadılar, orası hizmet vermeye devam ediyor “dedi. İstanbul’da her konağın bir hikayesinin olduğunu belirten Aslanoğlu , seçilmesi durumunda tüm tarihi binaların tarihçesin anlatıldığı prinç levhalar yaptırarak, şehir hafızasının genç kuşaklara aktarılmasını sağlayacağını belirtti.

Bütün köklü aileler Fatih’i terk etti.  Beyoğlu hala kurtarılabilir

Seçildiği takdirde Beyoğlu’ndaki tarihi eserlere sahip çıkacağını belirten Aslanoğlu “ Beyoğlu öyle bir yer ki her köşesinde bir  eser var, İnsanlar yürürken fark etmiyorlar, pek çok eser kaybolmak üzere, bunlarla ilgilenmek istiyorum, Fatih’de aynı durumda, çok üzülüyorum. Zaten  Fatih artık kaybedildi, eski tebalarımız tarafından işgal edildi, oradan   ümidim kalmadı, 70 li yıllarda Ajda Pekkan Laleli’de, Zeki Alasya Aksaray’da oturuyordu. Sabri Ülker’in evi bile Yusufpaşa’da idi. Şimdi mümkün mü? Bütün köklü aileler Fatih’i terk etti.  Beyoğlu hala kurtarılabilir, tarihimizi kurtarabilirsek, demografik  bozulmayı engellersek; Beyoğlu Floransa gibi Dünya çapında bir kültür ve turizm merkezi olabilir” diyerek, tüm vatandaşları ecdadımızdan kalan eserlere ve semtlerine karşı daha duyarlı olmaya çağırdı.