Lise son sınıf öğrencisi Simay Yüksel, Alzheimer, Parkinson, ALS, Huntington ve frontotemporal demans hastalıklarında yaş, yaşam tarzı gibi faktörleri de belirleyerek risk analizine imkan veren Epigenetik Tabanlı Bir Yapay Zeka Modeli çalışmasıyla Türk Patent ve Marka Kurumundan patent numarası aldı.
Türkiye’de 18 yaş altında patent numarası almaya hak kazanan az sayıdaki öğrenciden biri olan Simay Yüksel, uluslararası patent platformunda da ismini duyurdu.
TED Ankara Koleji 12’nci sınıf öğrencisi ve Moleküler Biyoloji Kulübü’nün kurucusu olan 17 yaşındaki Yüksel, yaptığı açıklamada, çocukluğundan beri bilim insanı olmak istediğini, biyoloji başta olmak üzere fen bilimlerine ve matematiğe meraklı olduğunu söyledi.
Yüksel, özellikle günümüzde kesin bir tedavisi bulunmayan nörodejeneratif hastalıklara ilgi duyduğunu ve kendini bu yönde geliştirmek için ekip arkadaşlarıyla çalışmalar yaptıklarını aktardı. Beyindeki nöron fonksiyonlarının ilerleyici kayıp ve yapısal bozulması olarak isimlendirilen nörodejeneratif bozukluklar içinde frontotemporal demans, Alzheimer, Parkinson, ALS, Huntington gibi hastalıkların yer aldığını anlatan Yüksel, bu hastalıkların dünya genelinde ciddi bir sağlık sorunu olduğundan, kendisinin de bu alana yönelik çalışmalar yaptığını dile getirdi.
Yüksel, şöyle konuştu:
“Tıp ve teknoloji alanlarındaki gelişmelere rağmen özellikle bu nörodejeneratif hastalıkların görülmesindeki artışın devam ettiğini gördükten sonra ‘Bu sorunu nasıl çözebilirim’ sorusu üzerinde düşünerek konuyu daha detaylı araştırmaya başladım. Araştırmalar sonucunda gördüm ki, her ne kadar bu alanda yapılan araştırmalar artmış olsa da hastalıkların teşhisinde halen yetersiz kalınıyor ve herhangi bir kesin tedavi yöntemi bulunmuyor. Semptomların baştaki süreçlerde belirgin gözlemlenmemesi de bu hastalıkların erken teşhisini zorlaştırıyor.”
“Beş hastalığa odaklandık”
Yüksel, yapay zekanın artık birçok alanda olduğu gibi tıpta da etkin olarak kullanıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Ben de bu hastalıkların erken teşhisinde yapay zekadan yararlanabilir miyiz diye merak etmeye başladım. Sonrasında iki arkadaşımla takım olarak, farklı faktörlerin genlerin çalışması üzerindeki etkisi olarak adlandırılan epigenetik tabanlı bir yapay zeka modeli geliştirdik. Bu modeli, söz konusu nörodejeneratif hastalıkların erken teşhisinde kullanılması amacıyla geliştirdik. Beş hastalığa odaklandık. Bunlar, frontotemporal demans, Alzheimer, Parkinson, ALS, Huntington. Bu yapay zeka modeli 5 nörodejeneratif hastalığın epigenetik tabanlarını içeriyor.”
Yapay zeka ile geliştirilen modele yüklenen verilere ilişkin bilgi veren Yüksel, “Çalışma kapsamında kişilerden alınan tükürük ve kan örnekleri geliştirdiğimiz makineye yükleniyor. Makine, geliştirilen yapay zeka sistemiyle, bu 5 hastalık için geçerli olan yaklaşık 16 ayrı belirtece bakıyor ve bunların analizini yapıyor.” dedi.
Yapay zeka algoritmasının, hem DNA hem aile geçmişi gibi genetik verileri, hem de yaş, yaşam tarzı gibi genetik olmayan diğer faktörleri birleştirerek o kişi için risk tahmini hesapladığını belirten Yüksel, makinenin sonuçlarının, hastalığa yakalanma olasılığı daha yüksek olan hastayı analiz edebilecek özel fonlu bir laboratuvara yönlendirerek, hastalığın tespit edilebildiğini aktardı.
Yüksel, “Bu veriler, kişinin bu hastalıklara ne kadar yatkınlığı olduğunu ortaya koyabilecek. Bu model ile erken teşhis imkanı daha kolay bir hale gelebilecek.” ifadesini kullandı.
Modelin hazırlıklarının tamamlanarak prototipin oluşturulmasının ardından Türk Patent ve Marka Kurumuna başvurduklarını aktaran Yüksel, “Diyagram ve şemalarla projemizi açıklayan dokümanı kuruma gönderdik ve 2023’ün Kasım ayı sonunda da uluslararası geçerliliği olan patent numarasını elde ettik.” diye konuştu.
Yüksel, 18 yaş altında patent numarası alan genç bilim insanı adayı sayısının çok az olduğunu öğrendiklerini belirterek, “Türkiye’de olduğu gibi dünya çapında da 18 yaş altında geliştirdiği ürün ile patent numarası alan az kişi var. Bu bakımdan patent numarası almış olmaya çok sevindim. Bu emeklerimizin boşuna gitmediğini bize gösterdi ve daha sonraki başarılarım için çok gurur verici bir başlangıç oldu benim için.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bilim insanı olarak kendime Aziz Sancar’ı rol model aldım”
Yüksel, bu yıl üniversite sınavına gireceğini ve alanda kendini daha da geliştirebilmek için bu konuda ihtisaslaşmış okulları tercih edeceğini söyledi.
Yurt dışındaki birçok okuldan kabul alma sürecinin devam ettiğini ifade eden Yüksel, “ABD’deki üniversitelere başvuru sürecim de sürüyor, mülakatlar oluyor. Gelecekte kendi alanımda daha çok araştırma ağırlıklı ilerlemeyi hedefliyorum. Hem laboratuvar çalışmaları hem de girişimcilik anlamında Ar-Ge yapmaya ve proje geliştirmeye odaklanmak istiyorum. Asıl amacım bilime ve insanlığa katkı sağlamak. Bunu da günümüz sorunlarına bilimin ışığında inovatif çözümler bularak ve geleceği daha sürdürülebilir bir hale getirerek gerçekleştirmeyi hedefliyorum.” dedi.
Yüksel, bununla beraber, yazın başarı bursu alarak Oxford Üniversitesi’nde tıp ile ilgili bir yaz okuluna katılma imkanı bulduğunu belirterek, “Bilim insanı olarak kendime Aziz Sancar’ı rol model aldım. Önemli başarılara imza atan değerli bir Türk bilim insanı. Bu nedenle bana çok ilham veriyor. Biyokimyager olarak çalışmaları benim ilgi alanlarımla da örtüşüyor. Kendisinin disiplini ve adanmışlığı beni çok etkilemiştir. O yüzden çok ilham verici geliyor bana.” diye konuştu.