Ekonomi yönetimi, tüketim talebini kontrol altına almak için kredi kartlarına yönelik düzenlemelerin sinyallerini veriyor. TCMB Başkanı Fatih Karahan ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kredi kartlarına dair düzenlemelerin gündemde olduğunu açıkladı. Son bir yılda 2,5 katına çıkan kart borçlarının kontrol altına alınması için çeşitli sınırlamalar öne çıkıyor. Ekonomist ve bankacılık sektörü uzmanı Kerim Rota ise kredi kartlarına yönelik düzenlemelerin bazı risklerine dikkat çekti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 45’e kadar yükseltmesinin ardından kredilerde yavaşlama görülürken kredi kartı harcamalarında ise artış sürüyor.
Kredi kartı akdi faiz oranı 3,66 oranında uygulanırken gecikme faizi ise 3,96 seviyesinde bulunuyor. Nakit çekim ve KMH borçlarında ise akdi faiz 4,42, gecikme faizi 4,72 olarak uygulanıyor. Yüksek faiz oranlarına rağmen yurttaşın harcamalarındaki artış dikkat çekiyor.
Son bir yılda kredi kartı borçları 2,5 katına çıkarak 1,2 trilyon liraya kadar ulaşırken kredi kartlarına düzenleme geleceğine yönelik beklentiler de artmaya başladı.
Ekonomi yönetimi tarafından enflasyonu artıran tüketim talebini önlemek için bazı düzenlemelerin hayata geçirilebileceği uzun bir süredir dillendiriliyor.
Özellikle ocak ayı Para Politikası Kurulu (PPK) raporunda ve yılın ilk enflasyon toplantısında bazı düzenlemelere ilişkin sinyaller verildi.
“BİRKAÇ FİKRİMİZ VAR, ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR”
Enflasyon Raporu 2024 Bilgilendirme Toplantısı’nda açıklamalarda bulunan TCMB Başkanı Fatih Karahan, kredi kartlarına yönelik düzenlemelerinin gündemlerinde olduğunu belirtti.
Karahan, “Kredi kartlarına bir taksit sınırlaması getirilecek mi?” sorusuna, “Aralık ayında kredi kartı harcamalarında yükselme oldu. Bunu not ettik, farkındayız. Bunun geçici olup olmadığı henüz çok net değil. Asgari ücretin artacağı bekleniyordu. Bu nedenle bazı harcamalar öne çekilmiş olabilir ama bundan bağımsız olarak kredi kartlarında düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda birkaç fikrimiz var, çalışmalarımız sürüyor. Belirli bir aşamaya geldiğinde kamuoyuyla paylaşacağız” şeklinde yanıt verdi.
ŞİMŞEK’TEN KREDİ KARTI ÇIKIŞI
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise kredi kartlarına yönelik düzenleme sinyali daha önce vermişti. Şimşek, “Kredi kartları, bireysel kredi, taşıt kredisi ve ikinci konut kredisinde sadece faizleri artırarak değil, bankalar üzerinden kredi verme iştahını keserek de kredi büyümesini düşüreceğiz. Başkasının parasıyla, krediyle, kartla zenginlik olmaz” ifadelerini kullanmıştı.
BANKALAR BİRLİĞİ BAŞKANI ÇAĞRIDA BULUNDU
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar da geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalarda kredi kartlarına düzenleme çağrısında bulunmuştu.
TBB Başkanı Çakar, bankacılık sektörünün toplam kredi büyüklüğünün 11,6 trilyon TL’le ulaştığını vurgularken, özkaynak karlılıklarını yüzde 30’lar seviyesinde beklediklerini aktardı.
Çakar, özellikle kredi kartlarındaki büyümeye de dikkat çekti. Yıl ortasında büyüme hızı yüzde 177’ye ulaşan kredi kartı harcamalarının yıl sonunda yüzde 159’a gerilediğini, ancak hala çok yüksek olduğunu da vurgulayan Çakar, bu konuda bir düzenleme ihtiyacı olduğunu, bunun da geleceğini düşündüğünü söyledi.
Alpaslan Çakar, “Bunu yapabilmenin yolları kişinin harcama tutarının sınırlanması, faiz yükselişi ya da taksit sınırlaması. Bu tür düzenlemelerin önümüzdeki dönemde gündeme gelebileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
BAZI UYGULAMALAR HAYATA GEÇİRİLDİ
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından ise bazı uygulamalar geçtiğimiz dönemlerde yürürlüğe konulmuştu.
BDDK, 31 Temmuz 2023’te aldığı kararla havayolları, seyahat acenteleri ile yurtdışı konaklama harcamalarında taksitlendirme seçeneğini kaldırmıştı.
Beyaz eşya alışverişlerinde en fazla 9 ay, elektronik eşya alımlarında 4 ay, bilgisayar ürünlerinde en fazla 12 ay ve tablet alımlarında 6 ay taksit uygulanmasına olanak sağlamıştı.
O TARİHE DİKKAT ÇEKİLDİ
Kamuoyunda ise kredi kartlarına yönelik ne gibi düzenlemelerin olabileceği merak edilmeye başlandı. Bankacılık sektörü uzmanı ve Ekonomist Kerim Rota, beklentilerini paylaştı.
Merkez Bankası ve TBB tarafından kredi kartı harcamalarına yönelik bazı kısıtlamalar için sinyaller verildiğini vurgulayan Kerim Rota, “Tahminimce 31 Mart Yerel Seçimleri’nden sonra nisan ayında bazı önlemler devreye alınacak. Kredi kartı harcamalarına çeşitli düzenlemeler yapılabilir. Özellikle faizsiz taksitlendirme seçeneklerine kısatlamalar gelebilir. Örneğin, bir tişörte 500 lira vermek yerine beş taksit ile 100’er lira şeklinde ödemek cazip duruyor. Bu da tüketimi kışkırtabiliyor. Bu yüzden tekstil ürünlerinde faizsiz teklif edilen 6 taksit vb seçenekler kısıtlanabilir” diye konuştu.
EN ETKİLİ YÖNTEM OLABİLİR
Rota, kredi kartı düzenlemelerine yönelik en etkili yöntemi ise şöyle açıkladı:
“Asgari ödeme tutarının yukarı çekilmesi kredi kart düzenlemesinin en etkili yöntemlerinden biri olacaktır. Çünkü, düşük limitli kartlara sahip birçok kişi harcamalarını aydan aya takla attırarak ödüyor ve çok ciddi bir faiz yüküyle karşı karşıya kalıyor.”
BAZI RİSKLER BARINDIRIYOR
Kartlara ilişkin düzenlemelerin batık kredileri arttırma riski bulunduğunu belirten konomist Kerim Rota, “TÜİK tarafından açıklanan istatistikler ile birlikte Türkiye’de gelir dağılımının ne kadar adaletsiz olduğu da ortaya çıktı. Yüksek limitli kredi kartlarında asgari tutarın yukarı çekilmesi bir sakınca yaratmaz ancak düşük limitli kartlarda bu oran ile çok oynanırsa sıkıntılar yaşanacaktır. Asgari ödeme tutarı yukarı çektiğiniz zaman kredi kartlarındaki sorunlu alacakları ve batık tutarları artırma riskiniz bulunuyor, bu durumda birçok kişinin hayatını olumsuz etkileyecektir” diye konuştu.
“BU DÜZENLEME ÇOK SERT OLACAKTIR”
“Kredi kartlarına limit azaltılması şeklinde bir düzenleme gelir mi?” sorusuna ise “Bankaların kredi kartına bol keseden limit vermesi engellenebilir ama limit azaltma düzenlemesi çok sert olacaktır” şeklinde yanıt verdi.
“YOKSULLUĞA BÜYÜK BİR DARBE VURUR”
Bankacılık sektörü uzmanı Kerim Rota, limit azaltma düzenlemesinin yoksulluğu da büyük bir darbe vuracağını söyleyerek, “Türkiye’de kredi kartı limiti kullanımı çok düşük seviyede bulunuyor. Gelir durumu iyi olan kişiler zaten limitlerini kullanmıyorlar, o kesimin limitleri azalsa da iç talebi etkisi olmayacaktır. Dolayısıyla limit azaltmanın doğru bir yöntem olmadığını düşünüyorum. Özellikle kredi kartı limitini full kullananlar daha yoksul bir kesim. Böyle bir karar yoksulluğa büyük bir darbe vurur” dedi.
KART HARCAMALARI ENFLASYONU NE KADAR ETKİLİYOR?
Kredi kartı düzenlemesinde gelir ve servet dağılımı göze alınmadan yapılacak her adımın yanlış olacağını altını çizen Rota, “Belirli bir limite kadar olanların üzerine fazla yüklenmeden belli bir tutar üzerindekilerin minimum ödeme tutarını yukarı çekmek dengeyi bulmak açısından en doğrusu. Enflasyona iç talebin etkisi olduğu kesin ama bu iç talebi market harcamalarını yapan kişiler mi yaratıyor yoksa açıklanan enflasyon hedeflerine çok güvenmeyen bundan dolayı da yüksek harcamalar yapan daha varlıklı kesim mi? Bu çok tartışmalı ve sorgulanması gereken bir konu” diye konuştu.
Sınırlamaların enflasyona etkisinin düşük bir düzeyde olacağı ifade eden Kerim Rota, “Kredi kartına yönelik düzenlemelerin bu kadar ön plana çıkarılmasının gerekli olmadığını düşünüyorum. Enflasyona paralel bir faiz politikasının çok daha etkin olacağını düşünüyorum” dedi.
“BU BEKLENTİLER YANLIŞ”
Son dönemlerde kredi kartı harcamalarının artmasının sebebini ise,”Kişiler, düşük faiz ve yüksek enflasyona o kadar alıştırıldı ki bu sanki hep böyle devam edecekmiş gibi bir izlenim oluştu. Bu yüzden şu anda kullanılan yüksek kredi kartı faizlerinin de gerçekleşecek enflasyona göre çok düşük kalacağına dair beklentimiz oluştu. Bu beklentiler yanlış ve genel seçimlerden önceki dönemden kalma bir alışkanlık” şeklinde açıkladı.
Bankacılık sektörüne ilişkin de bazı düzenlemeler gerektiğini belirten Kerim Rota, mevduat ve kredi faizlerine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Zorunlu karşılık oranlarında düzenleme ile kredi ve mevduat faizleri arasındaki farkı daraltmak üzere bazı uygulamalar devreye alınmaya devam edecektir. Bankalardan mevduat yapan biri yüzde 40 civarında bir getiri elde ederken kredi kullanılan biri bileşik bazda yüzde 70-90 arasında bir para ödüyor. Bunun önemli kısmı vergilerden ve banka marjlarından oluşuyor ve bunun mutlaka daralması gerekiyor.”