Ekibiyle birlikte deprem bölgesinde çalışma yürüten Prof. Dr. Ebru Aktan Acar’ın saptamaları çocukların yalnız bırakıldığını ortaya koydu. “Eğitimde sınıfta kalındı” diyen Acar, konteyner kentlerde, çocuk istismarı ve taciz olaylarının yaşandığına dikkat çekti.
Deprem bölgesindeki çocuk ve gençlerin en büyük sorunu, geleceklerine ilişkin büyük kaygı duymaları. Bu durum onların ruhsal sağlıklarını olumsuz etkiliyor. Depremin ilk gününden bu yana bölgede ekibiyle birlikte çocuklarla ve anne-babalarla çalışmalar yapan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Temel Eğitim Bölümü Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyesi, ÇOMÜ ÇABA Çok Amaçlı Erken Çocukluk Eğitimi Merkezi (ÇABAÇAM) Adıyaman-Kahramanmaraş Eğitim Destek Birimi Koordinatörü Prof. Dr. Ebru Aktan Acar ile yaşanan sorunları, çocuk ve gençlerin ruh halini konuştuk.
Depremin birinci yıldönümünde çocuklar açısından ne tür sorunlar, eksiklikler, ihtiyaçlar var?
Yerleşim yerlerinde çocukların eğitim, sağlık, barınma, beslenme ve güvenlik gibi temel hak ve ihtiyaçlarını önceliklendiren çocuk merkezli ve çocuk dostu planlamalar yapılmadığından bu depremde de sınıfta kaldık. Eğitime erişim en önemli sorunlardan birisi. Bazı illerde taşımalı sistemle çocukların okullarına ulaştırılması planlandı. Çocuk sayısının çok fazla olmasından dolayı eğitime konteyner okullarda devam etmelerine karar verildi.
KIZLAR OKULA DÖNMÜYOR
Özel önlem gerektiren çocuklar depremden son derece olumsuz etkilendi. Farklı milletten çocuklara yönelik ayrımcılık ve ötekileştirme arttı. Kız çocuklarının afet sonrası eğitime dönüşü azaldı, okul terkler başladı. Çocuk işçiliği arttı. Enkazlarda çalıştırılan çocuklar var. Köylerde yaşayan çocukların okula ulaşımları zorlaştı. Akran zorbalığı en büyük sorunlar arasında.
Depresyon, intihar eğilimleri baş gösteriyor. Madde bağımlılığı, sigara kullanımı arttı. Özellikle köylerde beslenme, erzak ve temel ihtiyaç sıkıntısı var. Birçok konteyner kente herkes elini kolunu sallayarak girebiliyor. Bu noktada çocuklar istismar, taciz gibi durumlarla karşılaşıyorlar. Akran zorbalığı, nişanlandırılan, evlendirilen kızlar, çocuk işçiliği artıyor.
Çocukların ve gençlerin ruh sağlıkları nasıl ?
Çocuklar ve gençlerin en büyük sorunu gelecek kaygılarının artması. Kendilerini değersiz hissediyorlar, en acısı da hayalleri yok oluyor.
Deprem bölgesinde çocuklar ve gençlerin eğitim, sağlık, iyi olma hali gibi açılardan acilen neler yapılmalı?
Özel eğitim desteği kalıcı hale getirilmeli, göç edilen illerde kaynaştırma eğitimi ve özel eğitim devam etmeli. Suriyeli, Abdal, Dom, Roman çocukların eğitimden kopuş ve okul terklerin önüne geçilmeli, ayrımcı, ötekileştirici tutum ve davranışların önlenmesi için acil önlemler alınmalı. Çocuklara akademik ve psiko sosyal destek verilmeli. Üniversite sınavına girecek gençlerin hak kayıpları önlenmeli, burs ve barınma desteği sağlanmalı. Çocuk yaşta evlilik, istismar riski için takip mekanizmaları geliştirilmeli.