Uzman Diyetisyen Burcu Akbeyaz, günde en az 2 litre su içmenin yazın olduğu kadar kışın da önemli olduğunu belirterek, Kışın su içme isteği azalıyor ama sularımıza küçük elma, limon, armut dilimlerini ekleyerek renklendirmek ve tatlandırmak su içme isteğimizi artırır dedi. Akbeyaz, ayrıca geleneksel siyah çay yerine de antioksidan bakımından zengin bitki çaylarının tüketilmesini tavsiye etti.
Kışın hastalıklardan korunmak için bağışıklık sisteminin güçlü tutulması ve mevsim gıdalarının tüketilmesi gerektiğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Burcu Akbeyaz mevsime uygun beslenme önerileri verdi.
Kış döneminde soğuk algınlığı ve gripten korunmak için meyve sebze tüketimini artırmak gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Akbeyaz kış meyvelerinden elma, armut, nar, portakal, kivi, mandalina ve greyfurt; kış sebzelerinden ise brokoli, balkabağı, maydanoz, kereviz, lahana, pırasa gibi besinlerin yeterli ve dengeli tüketilmesi gerektiğini belirtti. Elmanın, içeriğindeki E ve C vitamini gibi antioksidan vitaminler ile bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı vücut direncini artırdığını ve içindeki lifler ve kabuğu sayesinde de bağırsak hareketi için çok fayda sağladığını dile getirdi.
“SOMON, SARDALYA VE HAMSİ YİYİN”
Ispanağın bağışıklık sisteminin en iyilerinden A, B, C ve E vitamini içerdiğinin, demir bakımından zengin olduğunun ve enfeksiyonları önleyerek bağışıklığı güçlendirdiğinin altını çizen Diyetisyen Akbeyaz “Havuç bildiğimiz üzere A vitamininin öncü maddesi olan beta karoten içerir. Güçlü bir antioksidan kaynağıdır. Suyunu ya da normal rendelenmiş halini tüketebiliriz. Maydanoz C vitamini açısından çok zengindir ve güçlü ödem söktürücüdür. Tabi kış aylarında en önemli ve unutmamamız gereken, antioksidan içeriği yüksek olan, Omega 3 yağ asitlerinden zengin somon, sardalye ve hamsi gibi balıkların da tüketimini artırmamız gerekiyor” dedi.
Akbeyaz, yazın olduğu gibi kışın da su içmenin önemine değinerek, “Kuru ve soğuk hava su içme isteğini azaltabilir fakat günde en az 2-2,5 litre su içmemiz gerekir. Sularımızı meyvelerle renklendirmek ve tatlandırmak su içme farkındalığımızı artırmamızı sağlar. Bunu küçük elma, limon, armut dilimlerini suyun içerisine ekleyerek de yapabiliriz” diye konuştu.
Gecelerin uzaması, hareketin azalması, evde geçirilen zamanın da süresinin artmasıyla birlikte abur cubur tüketiminin arttığına ve kış aylarında belirgin şekilde kilo artışı yaşandığına işaret eden Diyetisyen Akbeyaz “Sürekli yeme isteği, özellikle de basit karbonhidrat, tatlı, hamur işi gibi besinlere karşı yönelimimiz artar. Tatlı ihtiyacımızı şerbetli tatlı yerine mevsim meyvelerinden ayva, elma, armut, kabak tatlısı şeklinde giderebiliriz. Akşam yemekten sonra alacağımız sıcak tarçınlı veya zencefilli süt de tatlı ihtiyacımızı baskılayacaktır, hem de çok besleyici olur” dedi.
Diyetisyen Akbeyaz geleneksel siyah çay yerine bitki çayı tüketilmesini önerdi; özellikle ıhlamur, kuşburnu, limonlu yeşil çay, ahududu gibi bitki çaylarının antioksidan içeriğinin yüksek olduğuna dikkat çekti. Narın özellikle kanser hastalıklarına ve birçok solunum yolu hastalığına karşı koruyucu niteliği bulunduğunu belirten Diyetisyen Akbeyaz “Kış aynın en güzel meyvelerinden biri olan narın da antioksidan içeriği çok yüksektir. Yediğimiz narın kabuklarını kuruttuktan sonra bitki çayı gibi demleyerek tüketmemiz de çok güzel bir antioksidan kaynağı sağlar” dedi.