Ritim bozuklukları dediğimiz zaman aklımıza genelde çarpıntı geliyor. Çarpıntı; ritim bozukluklarının sonucu ortaya çıkan en sık şikayetimizdir. Bu çarpıntıların bazı özelliklerine göre özellikle kalple ilgili olanlar ve kalp dışı olan çarpıntılar olarak ikiye ayırabiliriz. Kalp ile ilgili olan çarpıntılar genelde sebepsiz yere durduk yere kalbimizin hızlı atmasıyla ortaya çıkan çarpıntılardır. Kalp dışı çarpıntılar ise bir sebebe bağlı olarak çarpıntının ortaya çıkmasıdır.
Kalbimiz normalde 60 ile 90 arası atabilir 100’e kadar da atabilir. 100’ün üzerinde taşikardi diyoruz 60’ın altına da bradikardi diyoruz ama 50’ye kadar da tolere ediyoruz. Hatta sporcularda bu tolerasyon 40’a kadar iner ciddi profesyonel çok ağır spor yapan insanlarda da bunu çok daha 35’lere kadar indiği halde müdahale etmediğimizde çok olmuştur. Düzenli spor yapan insanlarda kalbin bir defa da kan pompalama kapasitesi çok fazla artar, bu artmaya bağlı olarak da daha yavaş çalışır. Yani ben bir seferde zaten bir çok işi yapıyorum daha yavaş çalışıyorum şimdi diyebiliyor. Bunun sonucunda ortaya çıkan da bir yavaş atan bir kalp oluyor. Bu sebeple yavaş atan kalbe biz sporcu kalbi diyoruz fakat yanlışlıkla bu sporcu kalplerini patolojik olarak değerlendirip pil takmaya çalışanlar olabiliyor, buna dikkat etmek lazım. Ritim bozukluklarının genelde çarpıntı şeklinde hissedilir, özellikle sebepsiz yere; mesela evde televizyon izliyorsunuz, kafanız rahat keyfiniz yerinde endişe edecek stres edeceğiniz hiçbir şey yokken bir anda kalbinizde kuş çırpıyormuş gibi, pır pır eder şekilde atmalar hissediyorsanız bu bir ritim bozukluğu olabilir. Bu bir saniyelikse çok önemli değildir, önemsiz bir ritim bozukluğudur ama bu 3-5 saniyeden fazla sürüyorsa 10 saniye 20 saniye 1 dakika böyle geçmeyen çarpıntılar oluyorsa o zaman bu ve sebepsiz yere olduysa; bu çarpıntılar bir ritim bozukluğuna bağlı olabilir. Peki bu ritim bozukluklarının sebebi ne olabilir?
1.Kendiliğinden; kalbin elektrik sistemi ile ilgili arızalar ritim bozukluğuna sebep olabiliyor.
2. Kalp damar tıkanıklıkları ritim bozukluklarına sebep olabiliyor. Çünkü ritim ile ilgili olan bölgeyi besleyen damar tıkandığında ritim bozukluklarına sebep olabilir. Kalp kapadığında kaçak veya daralmalar, kalpte delikler de ritim bozukluğuna sebep olabilirler. Bunun dışında kalp dışı bir takım sebepler, mesela tiroit hastalıkları ya da bazı metabolik hastalıklar gibi sebeplere bağlı olarak ritim bozuklukları ortaya çıkabilir. Bütün bunların tedavisine ilk olarak altta yatan sebebi yok etmekle başlıyoruz yani ritim bozukluğuna sebep olan alttaki sebebi önce yok etmek istiyoruz ondan sonra eğer buna rağmen hala ritim bozukluğu devam ediyorsa o zamanda biz mutlaka ilaçlar başlıyoruz. İlaca rağmen düzelme olmazsa, bu ritim bozukluğuna bağlı kalpte pıhtılar oluşabiliyor, bu pıhtı da beyne atabiliyor ve hasta felç geçirilebiliyor. O yüzden böyle ritim bozukluklarında mutlaka kan sulandırıcı veririz. Birazcık ritim bozukluğu varsa ufak tefek tolere edilebilir halde ise tolere edilebilir halde bırakıp kan sulandırıcı verip hastayı takip edebiliyoruz. Alternatif olarak ritim bozukluğunu yakma işlemi var; anjiyo işlemi gibi bilekten girerek kalpte ritim bozukluğu olan bölgeyi tespit edip orayı o tel ile yakıyoruz, veya soğutarakta bunu yapabiliyoruz. Ritim bozukluklarında ablasyon dediğimiz yöntemler ritim bozukluğunun en son çare tedavisidir. Ritim bozukluklarında önemli bşr tedavi de kan sulandırıcılardır. Kan sulandırıcılar biraz daha basitten almaya başlayabiliriz. Tabii bu kişiden kişiye çok değişir. Bazı ritim bozukluklarında da çok daha ağır kan sulandırıcı ilaç vermemiz gerekebiliyor. Burada en önemli olan mesele kalpte pıhtı oluşmasını önlemektir. Aksi takdirde basit bir ritim bozuklu felce sebep olabilir.
Kardiyoloji Uzmanı Dr.Murat Şener
instagramkardiyologmuratsener