Sinemanın usta ismi Cüneyt Arkın’ın ölümünden sonra ilk eşinden olan kızı Filiz Cüreklibatır’ın, mirastan mal kaçırdıkları ve pay alamadığı iddiasıyla Arkın’ın ikinci eşi Betül Cüreklibatır ve iki erkek kardeşine açtığı davada tanıklar dinleniyor. Duruşmada tanık olarak dinlenen oyuncu Nuri Alço, o dönemlerde Yeşilçam aktörlerinin yüksek bir gelir elde etmediğini anlatarak Kayınpederi olmasaydı Cüneyt Arkın’ın geçinmesi mümkün değildi dedi.
İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, davacı olan Cüneyt Arkın’ın ilk eşinden olan kızı Filiz Cüreklibatır ve davalı ikinci eşi Betül Cüreklibatır ve taraf avukatları katıldı.
Cüneyt Arkın’ın eşi Betül Cüreklibatır adına tanıklık yapan oyuncu Nuri Alço, Arkın’la Eskişehirli olmaları nedeniyle sinemaya girmeden önce tanıştıklarını belirterek “Cüneyt Arkın ile en son 1981 yılında ‘Katiller de Ağlar’ isimli filmi çekmiştim. O dönem Cüneyt Arkın’ın üç adet film karşılığı 10 bin TL ücret aldığını hatırlıyorum. Bu parayla bir taşınmaz alınmayacağını iyi hatırlıyorum. Olsa olsa eski model bir araba parasına denk gelirdi. O dönemlerde Cüneyt Arkın, kayınpederi olmasaydı geçinmesi mümkün değildi. Eşi Betül hanımın yardımlarıyla evde figürasyon ekibine ve kavgacılara yemek dağıtırdı, bakar ve gözetlerdi. Bunlar için de masraf gerekirdi. Cüneyt Arkın’ın Silivri ve Levent’teki evi ile bir arabası olduğunu biliyorum. Eşi Betül hanımın babasından gelen bir malvarlığı vardı” dedi.
“SAĞLIK HARCAMALARINI CEBİNDEN KARŞILADI”
Yeşilçam aktörlerinin o dönemlerde yüksek bir gelir elde etmediğini vurgulayan Alço, “O dönemde aktörler tüm giysilerini kendileri alır, minibüslerle setlere giderdi. Cüneyt Arkın’ın telif hakkı ve geliri de söz konusu değildi. O dönem oyuncularından Kemal Sunal da öldükten sonra, eşinin başvurusu sayesinde telif hakkı kazanmıştır. Cüneyt Arkın, sinemadaki çalışmaları neticesinde birtakım ciddi sakatlıklar geçirmişti. Sigortası olmadığı için tedavi görerek tüm masraflarını ve sağlık harcamalarını cebinden karşılamıştır. Cüneyt’in sürekli kortizon kullandığını ve masraflar yaptığını biliyorum. Sağlık problemleri yaşadığı dönemlerde de eşi ve oğullarının kollarına girerek ilgili yerlere giderdi. Tarık Akan’ın cenazesine dahi bu şekilde gitmiştir. Cüneyt Arkın’ın eşi ya da oğulları tarafından herhangi bir şekilde baskı yapıldığını duymadım. Cüneyt’in vefatına kadar akli melekeleri yerindeydi. Her şeyi açıkça anlayabiliyor, konuşması iyi bir şekilde hayatını idame ettiriyordu. Son anına kadar baskı yoluyla algılamasının azaltılması ve kendisine baskı kurulabilecek bir algı olmadığını hatırlıyorum” şeklinde konuştu.
“HERHANGİ BİR MAL VERDİĞİNİ DUYMADIM”
Duruşmada Filiz Cüreklibatır için tanıklık eden eski eşi Yalçın Canlı, “Eski eşim babasına hep ulaşmaya çalıştı, ancak hep zorluk çekti” dedi. Eski eşi ile babasının arasında 2010 yılından sonrasında samimi bir şekilde kurulduğunu söyleyen Canlı, “2016 Haziran ayında da ben, kızım, eski eşim, Cüneyt Arkın, eşi Betül hanım ve iki oğlu, Etiler’deki evin lokalinde birlikte yemek yedik. Herkes gayet iyi anlaşıyordu. O dönemki telefon görüşmemizde Betül hanımın Cüneyt Arkın ile kızının görüşmesini istemediği kanaatine vardım. Bunun dışında Betül hanım ile iki oğlunun Cüneyt Arkın ile kızının görüşmesine engel olduklarını görmedim. Biz Filiz ile evlendikten sonra Cüneyt Arkın bir defa evimize gelerek bizi tebrik etti. Cüneyt Arkın’ın kızına maddi olarak herhangi bir yardımda bulunduğunu ve herhangi bir mal verdiğini duymadım” diye konuştu.
Mahkeme, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine ve Cüneyt Arkın’ın rol aldığı tüm yapımların reklam, film ve diziyle ilgili kurumlara yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
Duruşma sonrasında basın mensuplarının soruları üzerine Nuri Alço, “Tanık olarak geldim, kızıyla ilgili bir mevzu vardı. Yeşilçam’dan, sinemadan olan şeyleri anlattık o kadar, gayet iyi geçti. Sorun yok” dedi. Betül Cüreklibatır ve Filiz Cüreklibatır ise konuşmak istemediler.