Ekim’den bu yana süren operasyonlar sonrası İsrail, Gazze’nin kuzeyinden birliklerini çekmeye başladı. Güney Afrika tarafından soykırım iddiasıyla Uluslararası Mahkemeye taşınan İsrail, savaşı Lübnan’a mı taşıyacak?
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları dünya kamuoyu önünde yoğun tepki çekmeye devam ediyor. Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in 1948 tarihli Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması sözleşmesini ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı (ICJ) tarafından geçici tedbir kararı alınmasını talep etti.
İsrail’in Gazze’de işlediği suçlar Batı kamuoyunda tepki görse de yönetimler tarafından operasyonun durdurulması için bir işlemde bulunulmadı. Ancak Gazze’deki insani facianın yanında askeri başarının elde edilip edilmediği hala tartışılıyor.
İSRAİL ÇEKİLİYOR MU?
İsrail, devam eden kara harekâtıyla ilgili başarıya ulaştığını iddia etti. Yoğun yerleşim yerlerinin bulunduğu kuzey Gazze’de çatışmalar devam ederken paylaşılan haritalarda İsrail’in büyük oranda kontrol sağladığı gösterildi. 1 Ocak itibariyle binlerce askerin Gazze’den çekildiğini duyuran İsrail yönetimi, gerekçe olarak 2024’te devam edecek operasyonlar için personelin güç toplayacağını bildirdi.
Ancak bunun sebebi savaşın çatışmaların sürdüğü Gazze’nin ötesine taşınma ihtimali olabilir. Hamas’ın 7 Ekim Aksa Tufanı Harekâtı sonrası, İran’ın vekil güçleriyle ABD/İsrail kuvvetleri arasında çeşitli bölgelerde çatışmalar devam ediyor. Lübnan’da Hizbullah’ın roket saldırıları ve Yemenli Husilerin deniz ticaretine yönelik hareketleri, ABD ve İsrail adına bölgedeki en büyük tehdit oldu.
Ancak bu tehditlere karşı Batı’da bir türlü fikir birliği sağlanamıyor. ABD’nin deniz ticaretini korumak amaçlı hazırladığı Refah Gardiyanı Operasyonu daha başlamadan dağılmanın eşiğine geldi. Mısır ve Türkiye gibi bölgenin önemli güçleri katılım göstermezken İtalya, Hindistan ve Fransa, kendi insiyatifleriyle operasyon düzenleyerek ABD çatısı altına girmekten kaçındılar. Operasyona katılmayı kabul eden Kanada ve Norveç gibi ülkeler ise donanma yollamak yerine birkaç subaylarını operasyona göndereceğini söylediler. Kızıldeniz’den geçen deniz ticaretinin tamamına yakını Güney Afrika’dan yönlendirildi. Şu anda bütün ticaret şirketleri 14-15 gün civarı bir gecikmeyle işlem yapabiliyor.
NETANYAHU LÜBNAN İÇİN HAZIRLANIYOR
Hizbullah konusunda da yine benzer bir kriz söz konusu. Hamas’ın üst düzey liderlerinden Salih el Haruri’nin Beyrut’ta suikaste uğratılması sonucu Hizbullah ve İsrail arasındaki gerginlik yeniden tırmandı. Hizbullah’ın karşılık olarak yaptığı roket saldırıları sonucu İsrailli yetkililer savaşın ciddi şekilde büyüyebileceği konusunda uyarıda bulundu. Ancak savaşın Lübnan’a sıçrama tehdidi, ABD’yi endişelendiriyor.
Washington Post’un haberine göre Biden yönetimi, Hizbullah’la savaş ihtimalini başlamadan bitirmek için Ortadoğu’ya diplomatik seferlere başladı. Yaklaşık 3 yıldır Çin-Tayvan gerilimine odaklanmak isteyen ABD, tabağında sürekli yeni bir sorun buluyor. Hizbullah’la bir savaşın başlaması sadece ABD’nin küresel planlarını bozmayacak, aynı zamanda 2024 seçimlerine Müslüman seçmenle “küs” şekilde giden Biden’ın arasını daha da kötü yapacak.
İsrail için ise dengeler tam tersi konumda. Netanyahu hükümeti, yoğun tepki çeken yargı reformu ve 7 Ekim başarısızlığı sonrası kaynayan iç siyasetin hedefinde. Çatışma ortamının dinmesi tepkilerin kendisine dönmesi anlamına gelecektir. Bu yüzden Gazze operasyonu düşük yoğunluklu meskûn mahal çatışmalarına dönüşürken şiddeti üst seviyede tutacak yeni bir cephenin açılması Netanyahu’nun politik ömrünü az da olsa uzatabilir. Bu ikilem, geçmişi Obama iktidarına kadar dayanan Biden-Netanyahu sürtüşmesini tekrar gündeme getiriyor. İran’la yapılan nükleer anlaşmadan bu yana Netanyahu, Demokrat ABD’lilerin İran’a “tolerans” göstermesinden şikayetçi.
Bunun ötesinde ABD, İsrail’in Lübnan’da başarılı bir operasyon yapabileceğine de inanmıyor. Zaten Gazze’de büyük bir operasyon sürdüren İsrail’in iki cephede savaşırken yoğun kayıplar verebileceği, hatta çeşitli bölgesel aktörlerin ABD’yi de hedef almaya başlayabileceği tahmin ediliyor. Hizbullah, Hamas’a nazaran çok daha eğitimli, deneyimli ve modern teçhizata sahip askerlerden oluşuyor. Dahası, İsrail’in Lübnan’a yaptığı önceki operasyonlar da hüsranla sonuçlanmıştı.
İsrail’in Gazze’den kısmi çekilmesi de Hizbullah’la yapılacak bir savaşa hazır kaynak oluşturabilir. Ancak İsrail’e Hamas’tan çok daha büyük bir tehdit olan Hizbullah gibi bir hedef için İsrail ordusunun daha çok hazırlık yapması gerekecektir. Bu sırada İsrail, dünya kamuoyu önünde daha çok baskıya maruz kalacak. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin açtığı davanın sonuçlanmasına ise henüz yıllar var.