Fahiş kiraların önüne geçmek için AKP iktidarı tarafından kira artışlarına yüzde 25 sınırı getirildi. Ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi, konut kiralarında uygulanan artış oranı üst sınırının ‘adil’ olmadığına hükmetti.
Enflasyon, kur krizi ve TL’nin değer kaybetmesi kiralarda fahiş artışlara neden oldu.
Bu gelişmeler sonrası 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle kira artış oranlarına yüzde 25 sınırı getirildi. Ancak yaşanan ekonomik krizin daha da büyümesi sonrası kira artış oranlarında yüzde 25 sınırı, 2 Temmuz 2023’ten itibaren 2 Temmuz 2024 tarihine kadar bir yıl süreyle yeniden uzatıldı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi ise aldığı bir kararda, yüzde 25 sınırının ‘adil olmadığına’ hükmetti.
Gerçek Gündem’den Ökkeş Taşkın’ın haberine göre, istinaf mahkemesinin ‘kiralarda yüzde 25 artış düzenlemesini’ tartışmaya açan karar süreci şöyle gerçekleşti:
İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinde 2019 yılında ev kiralayan bir kiracı, 2021 yılında kira bedelini yıllık yasal artış oranları üzerinden güncelledi.
Fakat ev sahibi, kiracının ‘yasal sınırlar’ içinde yaptığı artışın, taşınmazın bulunduğu site içerisindeki emsal taşınmazların kira rayiç bedellerinin altında kaldığını belirterek, olayı yargıya taşıdı.
YÜZDE 25 SINIRININ ADİL OLMADIĞINA HÜKMETTİ
Yerel mahkeme davada, ev sahibinin, kira uyarlama artışı başvurusunu reddetti. Bu karar üzerine ev sahibi davayı istinafa taşıdı.
Dosyayı gören İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararına katılmayarak, “ülkemizde yaşanan olağanüstü ekonomik koşullar nispetinde kira artışları için getirilen yüzde 25’lik sınırın adil olmadığına” hükmetti.
Kararda, şu ifadelere yer verildi:
“Her somut olayın özelliğine göre, uyarlama istenen taşınmazın mevcut durumunun dikkate alınması gerektiği, yerel mahkemece uyarlama davalarında uygulanması gereken kurallar, belirtildiği şekilde tek tek ortaya konularak ve konularında uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan, tüm bu veriler, kiralananın niteliği, kullanma alanı, konumu, bölgedeki kira parasını da etkileyecek normalin üstündeki imar ve ticaret değişiklikleri, emsal kira paraları, vergi ve amortisman giderlerindeki artışlar, döviz kurlarındaki ani ve aşırı iniş ve çıkışlar ile ülkeyi sarsan ciddi ekonomik kriz veya doğal afetlere bağlı ödeme esaslarının yeniden düzenlenmesini gerektirecek olayların varlığı araştırılıp değerlendirilmek suretiyle bir rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği olduğundan bahisle hakkaniyete uygun hüküm kurulması gerektiği ifade edilmiştir.”
“DEĞER KAYBININ TESPİTİ İSTENDİ”
Mahkemenin, iktidarın, konut kiralarına getirdiği azami yüzde 25 artış getiren düzenlemesini ‘yok sayan’ kararını Gerçek Gündem’e değerlendiren avukat Özgür Kip, “Kira tespit davası açmak için normalde 5 yıllık süre gerekli. Ancak burada mahkeme tarafından ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve enflasyonla oluşan değer kaybının tespiti istenmiştir. Bilirkişiden istenen bu rapor doğrultusunda mahkemenin karar vermesi istenmiştir” dedi.
“EMSAL TEŞKİL ETMEKTEDİR”
“Kira anlaşmazlığında ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartlar, yani enflasyon, kur ve doğal afet gibi olağanüstü durumlarla davanın koşulları gerçekleşmiş ise, bu karar emsal teşkil etmektedir” diyen avukat Kip, “Kira uyarlamasında bu şartlar oluşmuşsa hali hazırda yüzde 25’lik kira sınırı uygulanmaz. Yani mahkeme bu kararı ile yüzde 25’lik kira sınırının önüne geçmiştir” diye konuştu.