Dünya üzerinde insan vücudunda çok fazla acıya ve ağrıya neden olan çok sayıda farklı şey var. Hangileri dayanılamayacak kadar büyük acılara yol açabiliyor?
Hayatta pek çok farklı acı ve ağrı bulunuyor. Ve tabii ki bu acı ve ağrıların hepsi bir değil. Tanımı gereği subjektif bir deneyim olmasına rağmen, acıyla ilgili hepimizin büyük ölçüde doğru olarak kabul ettiği bazı gerçekler var. Örneğin bir iğnenin hafifçe batması köprücük kemiğinizi kırmaktan daha az acı verir ve internete inanılırsa bir Lego’nun üzerine basmaktan daha büyük bir acı yoktur.
Chip’in derlediği içeriğe göre dünyadaki en acı verici şey gerçekte nedir? Ne yazık ki en acı verici şeyi belirlemek, neredeyse imkansız. Öyle ki, doğumu bile o kadar acı verici bulmayan insanlar var. Yine de en acı verici hastalıklar, sokmalar, ısırıklar ve bedensel deneyimler için bazı örnekler var.
Karmaşık bölgesel ağrı sendromu (CRPS)
Acı vücudumuzun bize bir şeylerin yanlış olduğunu söyleme şeklidir. Ancak bazen işler biraz karışabilir. Örneğin karmaşık bölgesel ağrı sendromuna (CRPS) baktığımızda, genellikle sürekli yanma veya zonklama ağrısıyla kendini gösteren bir hastalık olduğunu görüyoruz, ancak bunun belirli bir nedeni yoktur. Bu durum, bazen vücut ameliyat veya kalp krizi gibi bir tür hasara maruz kaldıktan sonra ortaya çıkar, ama bazen küçük bir olayın ardından, bazen de hiçbir şey olmadan ortaya çıkabilir.
CRPS, bir yaralanmadan bile kaynaklansa, neden olduğu acının tamamen orantısız olmasıyla dikkat çekicidir. Dokunma hassasiyetine, etkilenen bölgenin şişmesine, renginin değişmesine, hatta saç ve tırnak yapısında değişikliklere neden olabilir. Bu duruma sahip olanlar spazm, titreme ve kas atrofisi yaşayabilir, çorap giymek bile acı verir.
Birleşik Krallık milletvekili Ruth George, hastalıkla ilgili 2018 parlamento tartışmasında “CRPS… bilinen en acı verici durumlardan biridir ve McGill ağrı ölçeğinde 50 üzerinden 42 gibi şaşırtıcı bir değere sahiptir” dedi ve devam etti: “Bu, anestezi yapılmadan el veya ayak parmağının kesilmesinin verdiği acıdan daha kötü. CRPS, zamanla iyileşecek kısa süreli bir ağrı değildir. En dayanılmaz kısmı ise ağrının uzun süreli olması ve muhtemelen ömür boyu sürmesidir.”
Bu hastalığın ne kadar acı verici olduğunu ise, bazen “intihar hastalığı” olarak da adlandırılması çok daha iyi anlatabilir. CRPS aslında sizi öldürmez ancak gerçekten neredeyse dayanılmaz bir acıya sebep olur.
Trigeminal nevralji
İnsanları intihar düşüncesine iten bir durumdan daha kötü bir şeyi hayal etmek hiç kolay değil. Yine de Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Servisi’ne göre karşılaştırılabilir birkaç şey var. 2018’de en acı verici 20 hastalığın listesini yayınlayan kuruluş, CRPS’nin ve kırık kemikler ve migren gibi klasiklerin yanı sıra, rüzgar kadar küçük bir şey tarafından tetiklenebilen ani ve şiddetli yüz ağrısı olan trigeminal nevralji gibi daha nadir durumları da listeye ekledi.
Endometriozis
Ayrıca bu listede, çok ağrılı olduğu bilinen endometriozis de yer alıyor. Bu, rahim iç zarına benzer bir dokunun rahim dışında büyüdüğü bir hastalıktır. CRPS gibi, bu durum da çok farklı sorunlara yol açıyor: Bazen elden ayaktan düşürecek derecede acı vermesinin yanı sıra, teşhis edilmesi ortalama 7,5 yıl sürüyor, bilinen bir nedeni yok ve temel olarak tedavi edilemiyor.
Isırıklar – sokmalar ve Schmidt Acı Ağrı Endeksi
Isırıklar ve sokmalara geldiğimizde ise, Dünya üzerinde bizi ısırmak, sokmak veya başka şekillerde ölümcül zehirlere maruz bırakmak için bekleyen ne kadar fazla varlığın olduğunu görüyoruz. Elbette bütün bunların acısını bir sıraya koymak, eğer 150 farklı şey tarafından sokulan şanssız (veya bakış açınıza göre aşırı şanslı) kişi olmasaydı oldukça zor olurdu. Bu sırayı merak eden bizlerin şansına, Justin Schmidt adında, katil bal arıları konusunda uzmanlaşmış bir böcek bilimci yetişkin yaşamının tamamını çeşitli egzotik şekillerde sokularak geçirmişti.
Schmidt, 2016 yılında New York Times Magazine ile yaptığı görüşmede “insanların benim biraz deli olduğumu düşündüğünü biliyorum. Ama değilim. Sadece farklı bir dizi soruyu yanıtlamaya çalışıyorum” demişti.
Kırk yıl önce bu soru çok daha keskin bir sınıra sahipti ve sokmanın acısının, ne kadar tehlikeli olduğuyla ilgisini inceliyordu. Görünüşe göre sunulan hipotez doğru değildi, ancak kullanılan metodoloji, dünyanın daha sonra sonunda Schmidt Acı Ağrı Endeksi olarak anacağı sistemin ilk kez bu makalede sunulmasıyla sonuçlandı.
80’e yakın karınca, arı ve yaban arısı türünü kapsayan Schmidt Endeksi, bir sokmanın ne kadar acı verdiğini sıfırdan (çok az fark edilir) dörde kadar sıralıyor. Yığının en altında, yalnızca 0,5’lik bir puana sahip olan ve Schmidt’in iğnesini “neredeyse gıdıklanmaya benzeyen küçük bir çizik” şeklinde tanımladığı parazitik bir arı türü olan Triepeolus yer alıyor. Biraz daha yukarıda, bir puana sahip olan kuzeni Halictidae türü arılar “hafif ve geçici, neredeyse meyvemsi” bir acı ile bulunuyor. Yarı tuhaf ve yarı anlamlı olan bu açıklamalar, tek bir sayının asla kapsayamayacağı nüanslara imkan tanıyor. Schmidt, 2016’da Atlas Obscura ile yaptığı görüşmede “Sayılar doğal olmayan şeyler” dedi ve ekledi: “Sayıları bile hatırlamıyorum. Not defterime bakıp onu nasıl değerlendirdiğimi görmem gerekiyor, oysa açıklamalar çok daha grafiksel.”
Elbette onun açıklamaları, mevcut farklı acı türlerinin nüanslarını kesinlikle yansıtıyor. Örneğin bal arısı ve bazı eşekarısı türleri bu ölçekte iki puana sahip, ancak bunların çok farklı deneyimler olduğu açık bir şekilde görülüyor. Bunların ilki “habanero sosuna batırılmış bir pamuklu çubuğun burnunuzu yukarı itmesini” anımsatırken, ikincisi ise “elinizin döner bir kapıya sıkışmasına benzer.”
Ölçeğin zirvesinde geliyoruz: Dördüncü seviye gerçekten can yakıyor. Bunlar o kadar kötü ki, Atlas Obscura’ya “vücudunuzu kapatabilir” şeklinde tanımladı: “Normal bir şekilde çalışamazsınız.”
Dördüncü seviye acıya ulaşan yalnızca üç böcek kataloglanıyor: Savaşçı yaban arısı (Synoeca), mermi karıncası (Paraponera clavata) ve tarantula şahini (Pompilidae). Ancak Schmidt, üçü arasında tartışmasız acı liderinin mermi karıncası olduğunu söylüyor. 2016’da Smithsonian Magazine’e “ölçekte beş puan kullansaydım, bu sadece kurşun karınca olurdu, başka bir şey olmazdı” dedi.
En acı verici deneyim: Böbrek taşı
En acı deneyimlere geldiğimizde ise uzun yıllardır devam eden cinsiyetler karşılaştırması bir kenara bırakılıyor ve her ikisinden de daha acı veren bir şey olduğu görülüyor: Böbrek taşı.
Utah Üniversitesi Acil Tıp alanında Yardımcı Doçent ve Cerrahi alanında Yardımcı Doçent olan Troy Madsen, geçtiğimiz sene “Who Cares About Men’s Health” (Erkek Sağlığını Kim Önemser?) adlı podcast yayınında “Acil serviste böbrek taşı nedeniyle orada bulunan bir kişiden daha fazla ağrısı olan birini düzenli olarak gördüğümü bilmiyorum” diyor ve ekliyor: “Hemen anlayabilirsiniz. Odaya giriyorsunuz ve orada kıvranıyorlar. Bu inanılmaz bir acı.”
Böbrek taşları, tam olarak isimlerinden bekleyeceğiniz gibi şeyler. Böbreklerde, kanda kristal oluşturan atık ürünlerin birikmesinden kaynaklanan sert, taş benzeri topaklar olarak tanımlanabilirler. Utah Üniversitesi ürologu John Smith, “Taşlar böbreğin içinde yer aldığında genellikle ağrıya neden olmazlar çünkü engel yaratmazlar” diyor ve devam ediyor: “Sizi rahatsız etmezler. Fakat idrar akışını engellemeye başladıklarında ve üretere, küçük tüpe girdiklerinde, vücudunuz, yiyecekleri bağırsaklarınızda hareket ettirirken yaptığı gibi, peristaltizm yoluyla bundan kurtulmaya çalışır.”
Ve ağrı da bu noktada başlar. Taş yeterince büyükse üreteri tıkayabilir, böbreğin şişmesine ve üreterin ağrılı bir şekilde spazmına neden olabilir. Ayrıca, tedavi edilmezse ciddi böbrek enfeksiyonlarına yol açabilir. Hatta, ağrının geçmesi ile taşı düşürdüğünü sanan bazı kişilerin böbreklerinin iflas etmesi bile mümkün olabiliyor.
Böbrek taşını düşürmenin gerçekten başka bir insanı vücudunuzdan atmaya zorlamaktan daha acı verici olup olmadığını merak ediyorsanız, hem araştırmacılar, hem de pek çok insanın hikayeleri böbrek taşı düşürmenin büyük acısını doğruluyor.