Yatırım yoluyla Avrupa’ya açılan kapı: Letonya

Avrupa, Türk yatırımcıların, iş insanlarının, meslek sahiplerinin gözdesi olmaya devam ediyor.

Türkiye’de son dönemde yaşanan birçok gelişme, yurt dışında yatırım yapma ve yaşama seçeneklerinin değerlendirilmesine neden oldu.

Birçok iş insanı, Türkiye dışında yatırıma, gayrimenkul sahibi olmaya yöneldi.

Medya da bu ilgi üzerine sık sık yurt dışında nasıl iş kurulacağı, nasıl oturum izni alınacağı konularını işleyen içerikler üretmeye ve paylaşmaya başladı.

Genel olarak Avrupa’da yaşamaya ve iş yapmaya yönelenler Almanya, İngiltere gibi büyük ülkeleri tercih etse de Avrupalı olmak için daha cazip seçenekler bulunuyor.

Bu ülkelerin en başında ise yatırımcılara büyük kolaylıklar sağlayan Letonya geliyor…

NASIL OTURUM İZNİ ALINIYOR?

Letonya Yatırım Yoluyla İkamet Programı, Avrupa’nın en hızlı ve rekabetçi programlarından biri olarak dikkat çekiyor. Program, 2010 yılında ekonomik krizle başa çıkmak için başlatıldı.

Yatırım yoluyla ikamet izni almak isteyenler, belirli şartları yerine getirerek Letonya’da oturma izni başvurusunda bulunabilir.

Yeterlilik şartları arasında bir Letonya şirketinin özsermayesine yatırım yapmak ve devlet bütçesine belirli bir miktar ödeme yapmak bulunuyor. Başvuru süreci 30-90 gün sürüyor ve oturma izni, beş yıl boyunca geçerli oluyor.

Letonya Yatırım Yoluyla İkamet Programı aracılığıyla oturma izni almak isteyen başvuru sahiplerinin bir Letonya şirketinin özsermayesine 50.000 Avro taahhüt etmesi, (şirketin yıllık olarak en az 40.000 Avro vergi ödemesi şartıyla) devlet bütçesine de tek seferlik 10 bin Euro tutarında ödeme yapması gerekiyor.

Bu program aracılığıyla alınan oturum izni, Avrupa’da serbestçe seyahat etme avantajı sunarken, başvuru sahibinin ailesi de oturma izni başvurusunda bulunabiliyor.

Başvuru sahibi, beş yıl sonra ise daimi oturum izni başvurusunda bulunabilir ve belirli şartları yerine getirerek Letonya vatandaşlığına geçebilir.

DTİK, VATANDAŞLARA DESTEK OLUYOR

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) çatısı altında bulunan Dünya Türk İş Konseyi (DTİK), Letonya’da iş yapmak isteyen Türk vatandaşlarına yol haritası sağlamayı amaçlıyor.

DTİK Avrupa Bölgesi Temsilciler Kurulu Başkanlığını Turgut Torunoğulları üstlenirken, Letonya Ülke Temsilciliğine ise T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı Dünya Türk İş Konseyi 10. Kurultayı’nda Fuat Aydemir seçildi.

Uzun yıllardır ülkemizi Letonya’da temsil eden, ülke temsilcilerinin katıldığı toplantılarda ticari ilişkilerin gelişmesine yönelik katkılar sağlayan Fuat Aydemir, aynı zamanda (LETİAD) Leton-Türk İş İnsanları Derneği’nin de kurucusu…

Letonya’nın benzersiz bir ülke olduğunu belirten Aydemir, yatırım ve oturum hakkıyla ilgili olarak, “Letonya kendine has bir ülke. Eğitim oranının yüksekliği, güvenli yaşam ve hukukun üstünlüğü birçok iş insanı için cezbedici. Avrupa’da en kolay oturum izni alınan ülke burası. Prosedür doğru uygulandığında kendinizi kısa sürede Riga’da yeni bir yaşamın içinde bulabilirsiniz. DTİK yani Dünya Türk İş Konseyi olarak vatandaşlarımıza burada her türlü desteği, konuyla ilgili bilgilendirme ve yönergeleri sağlıyoruz. Birçok Türk girişimci ayrıntılı bilgi ve destek talebinde bulunuyor. Ülkemiz ve Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının kazanımlar elde etmesi, ticari başarılar sağlaması için desteğimizi var gücümüzle ortaya koyuyoruz. Letonya’da oturum izni almak isteyenler, yatırım olanakları, iş dünyası bağlantıları hakkında bilgi ve veri toplamak isteyenler [email protected] adresinden destek talebinde bulunabilirler” ifadelerini kullandı.

BİLİM, SANAT, TARİH…

Letonya, Avrupa’nın kuzeydoğusunda bulunan ve kendine has özellikleriyle dikkat çeken bir ülke.

Ülkenin nüfusu 2 milyondan az ve 65 bin kilometrekarelik alanının yüzde 54’ü ormanlarla kaplı. Eşsiz bir doğası bulunan Letonya’da çevre bilinci çok yüksek.

Ülkenin mimari mirası, geleneksel kırsal evlerden Art Nouveau binalarına kadar geniş bir yelpazede…

Başkent Riga’nın tarihi merkezi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almakta ve Art Nouveau mimarisinin yoğun olduğu bir bölge.

Parlamenter Cumhuriyet ile yönetilen Letonya’da para birimi Euro ve resmi dili Letonca; ancak ülkede dil bilme oranı da hayli yüksek… Letonlar kendi dillerinin yanı sıra başta İngilizce olmak üzere, Almanca ve Rusça konuşabiliyor.

Estonya ve Litvanya’yla birlikte üç Baltık ülkesinden biri olan Letonya, İsveç’in tam karşısında, Finlandiya’nın güneyinde ve Almanya’nın ise hemen kuzeydoğusunda yer alıyor.

Ülkede eğitim oranı yüksek. 29 yüksek öğretim kurumu, dünyanın dört bir yanından gelen binlerce öğrenciye çeşitli eğitim programları sunuyor. Tıp, işletme, hukuk ve BİT gibi alanlarda popüler eğitim programları bulunuyor.

Gürültüden, karmaşadan, kaostan uzak yaşamayı tercih eden Letonlar, insan, doğa, özgürlük hassasiyeti yüksek bir toplum olarak dikkat çekiyor.

Ülke, dinamik ekonomisi ve yenilikçi anlayışıyla profesyoneller ve girişimciler için cazip bir destinasyon.

Letonya’dan yatırım yaparak Avrupa Birliği oturumu almak mümkün. Letonya, Euro Bölgesi’nin bir parçası ve Schengen vize bölgesi ülkesi.

Bu özgün Baltık ülkesinde ikamet edenler, AB Schengen vize bölgesi içinde serbestçe seyahat edebilir.

Başkent Riga ise Letonya’nın en büyük şehri olup, ülkenin siyasi, ekonomik ve kültürel merkezi konumunda.

Ahşap, elektrikli ekipmanlar, metal, kimyasal ürünler, gıda gibi mal ve malzemeleri ihraç eden ülke, Dünya Ticaret Örgütü üyesi ve en hızlı büyüyen ihracat pazarlarını Polonya, Hollanda ve Birleşik Krallık olarak belirlemiş.

DÜNYANIN EN GÜVENİLİR ÜLKELERİNDEN BİRİ LETONYA

– Güvenlik Endeksi: 75.63 (Yüksek)
– Sağlık Endeksi: 63.00 (Yüksek)
– İklim Endeksi: 74.70 (Yüksek)
– Yaşam Maliyeti Endeksi: 50.49 (Düşük)
– Emlak Fiyatı-Gelir Oranı: 8.79 (Ilıman)
– Trafik İşe Gidiş Süresi Endeksi: 29.04 (Düşük)
– Kirlilik Endeksi: 30.81 (Düşük)
– Yaşam Kalitesi Endeksi: 152.65 (Yüksek)

LETONYA’DA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İLERİ DÜZEYDE

Letonya, genel olarak basın özgürlüğü konusunda olumlu bir itibara sahip. Ülke, dünya genelinde basın özgürlüğü endekslerinde yüksek sıralarda yer alıyor. Letonya Anayasası ve yasaları, ifade özgürlüğünü ve basın özgürlüğünü güvence altına alıyor. Devlet müdahalesi minimumda ve sansür uygulanmamakta.