Genetik faktörler, stresli yaşam, düzensiz beslenme gibi sebepler kadın ya da erkek fark etmeksizin saç dökülmesine sebep olabiliyor. 2024’e sayılı günler kala saç ekimi işlemleri hususunda uyarıda bulunan Dermatoloji Uzmanı Dr. Mustafa Tümtürk ise en çok tercih edilen uygulamalar hakkında bilgi verdi.
Saç dökülmesi ve saç ekimine ilişkin küresel çapta araştırmalar yapan platform Medihair’dan alınan verilere göre, erkeklerin yüzde 80’inden, kadınların yüzde 25’inden fazlası saç dökülmesinden şikayet ediyor. Dökülen saçlarından hem fiziksel hem de psikolojik olarak rahatsızlık duyanlar ise saç ekimi seçeneklerini değerlendiriyor. Saç ekiminde global çapta zirveye yükselen Türkiye’deki 700’e yakın saç ekimi kliniği ise dünyanın dört bir yanından saç ekimi yaptıracak sağlık turistlerini ağırlıyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Mustafa Tümtürk de estetik görünümün kişilerin günlük yaşamını fazlasıyla etkilediğini söyleyerek en çok tercih edilen saç ekimi tekniklerinden Safir FUE ve DHI (Direct Hair Implantation) hakkında merak edilenleri anlattı. Saç ektirecek bireylerin doğru kliniği seçmeleri gerektiğini öne sürerek merdivenaltı girişimlere karşı uyardı.
Saç dökülmesinin vitamin ve mineral eksiklikleri, genetik faktörler, hormonal değişimler gibi birçok sebebinin olabileceğini belirten Dr. Mustafa Tümtürk, “Saç ekiminde yenilikçi bir uygulama olan Safir FUE yönteminde nakil işlemi yapılırken saç yapısı ve çıkış yönü dikkate alınıyor. Böylece saç ekimden sonra doğal bir görünüm elde edilebiliyor” dedi.
“Kıl köklerinin alındığı bölgede iz kalmıyor”
Hastaların tercihine göre günümüzde en çok Safir FUE, DHI ve kök hücreli saç ekimi tekniklerinin kullanıldığını söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Mustafa Tümtürk, “Saç dökülmesi şikayeti bulunan kişiler, öncelikle bir sağlık taramasından geçiyor. Saçlarda dökülmeye neden olan bir sağlık sorunu olup olmadığına bakılıyor. Sağlık sorunlarının tespit edilmesi durumunda ilk olarak tedavi uygulanıyor. Tedavi sonrası dökülme devam ediyorsa hastaya saç ekimi operasyonu yapılıyor. Yenilikçi uygulamamız Safir FUE saç ekimi tekniğinde mikro motor kullanıyoruz. Böylece işlemin ardından kıl köklerinin alındığı bölgede herhangi bir iz bırakmıyor. Safir Fue tekniğinde adından da anlaşılacağı gibi, ekim yapılacak bölgedeki kanalları çelik uçlarla değil gerçek safir cevheri ile açıyoruz. Operasyon öncesi uygulanan lokal anesteziyle de hastanın ağrısız bir tedavi süreci geçirmesini sağlıyoruz. Çıkarılan saç köklerinin zarar görmemesi için de kökler, özel bir solüsyon içinde ekim işlemine kadar bekletiliyor. Nakil tamamlandıktan sonra bölgeye pansuman yapılarak hasta taburcu ediliyor” ifadelerini kullandı.
“Teknolojiyle birlikte saç ekimi sonrası günlük yaşama dönüş süresi kısaldı”
DHI yöntemiyle uygulanan saç ekimi operasyonunun birkaç adımdan oluştuğunu belirten Dr. Mustafa Tümtürk uygulama sürecini şu şekilde anlattı: “Tıraşsız saç ekimi olarak da adlandırılan DHI yönteminde toplanan saç kökleri, CHOI isimli çok ince ve sivri bir kalem yardımıyla uygun açıyla ekim yapılacak bölgeye yerleştiriliyor. Sağlıklı dokulara zarar vermemesi nedeniyle tercih edilen DHI yöntemi, özellikle saçlarını kestirmeden saç ekimi operasyonu yaptırmak isteyen ve günlük yaşamına bir an önce dönmek isteyen hastalar tarafından çok fazla talep alıyor.”
“Saç ekimi güvenilir merkezlerde, uzman eller tarafından yapılmalı”
Saç ekiminin ciddi bir operasyon olduğunun altını çizen Dermatoloji Uzmanı Dr. Mustafa Tümtürk, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Saç ekimi sırasında çeşitli komplikasyonların oluşması da mümkün. Bu yüzden, saç ekimi operasyonunun uzmanlar tarafından güvenilir merkezlerde yapılması kritik bir önem taşıyor. Saç ekimi yaptırılacak olan kliniğin Sağlık Bakanlığı tarafından verilen ruhsatı, uygulama öncesinde kesinlikle kontrol edilmelidir. Hastalar klinik seçimi yaparken bu belgeleri sorgulamaktan çekinmemelidir.”