Pakistan Dışişleri Bakanlığı, Hindistan Anayasa Mahkemesinin, Başbakan Narendra Modi hükümeti tarafından 2019’da kabul edilen Cammu Keşmir’in özel statüsünün kaldırılması yönündeki kararını anayasaya uygun bulmasına tepki gösterdi.
Pakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Cammu Keşmir’in 70 yılı aşkın süredir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) gündeminde yer alan uluslararası alanda tanınan bir mesele olduğu vurgulandı.
Açıklamada, Cammu Keşmir’e ilişkin nihai tasarrufun, BMGK kararları uyarınca bölge halkının istekleri doğrultusunda yapılması gerektiğine işaret edildi, mahkeme kararının reddedildiği belirtildi.
Hindistan’ın, Keşmir halkının ve Pakistan’ın iradesine karşı tartışmalı bölgenin statüsü hakkında tek taraflı karar alma hakkının olmadığı vurgulanan açıklamada, “Pakistan, Hindistan Anayasası’nın Cammu Keşmir hakkındaki üstünlüğünü tanımıyor. Hindistan Anayasası’na tabi herhangi bir sürecin hukuki önemi yok” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, “5 Ağustos 2019’dan bu yana Cammu Keşmir’in demografik yapısını ve siyasi ortamını değiştirmeyi hedefleyen Hindistan’ın tek taraflı ve yasa dışı adımlarının uluslararası hukukun ve BMGK kararlarının açık bir ihlali olduğu” kaydedildi.
Pakistan’ın kendi kaderini tayin hakkı verilene kadar Cammu Keşmir halkına siyasi, diplomatik ve manevi desteğinin süreceği de ifade edildi.
MAHKEME’NİN KARARI
Bugün, Hindistan Anayasa Mahkemesi, Başbakan Narendra Modi hükümeti tarafından 2019’da kabul edilen Cammu Keşmir’in özel statüsünün kaldırılması yönündeki kararını anayasaya uygun buldu.
Mahkeme heyeti, bölgenin özel statüsünün “geçici” ve hükümetin 2019’daki Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırma kararının anayasal olarak geçerli olduğuna karar verdi.
Mahkeme ayrıca, hükümetin Ladakh bölgesinin Cammu Keşmir’den ayrılması kararını da destekledi.
Başyargıç Dhananjaya Yeshwant Chandrachud, hükümetten Cammu Keşmir’in eyalet statüsünün “mümkün olan en kısa sürede” yeniden tesis etmesini istedi.
Chandrachud, bölgede Eylül 2024’e kadar seçimlerin düzenlenmesine hükmetti.
KEŞMİR SORUNU
İngiltere, 1947’de sömürge olarak yönettiği Hindistan’dan çekilirken o dönemde prenslik olan Keşmir, bağımsızlıklarını yeni kazanan Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda tercihle karşı karşıya kaldı.
Nüfusunun yüzde 90’ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947’de Pakistan’a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.
Karara, Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan’ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar, 1947’de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999’da savaş çıktı.
Savaşların ardından sağlanan geçici ateşkes sonucunda Cammu Keşmir’in yüzde 45’i Hindistan’ın, yüzde 35’i Pakistan’ın kontrolünde kaldı. Bölgenin doğusundaki yüzde 20’lik kısım ise sınırdaş Çin’in hakimiyetine verildi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948’den itibaren aldığı kararlarla Keşmir’in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halk oylamasıyla belirlenmesini öngörüyor.
Hindistan yönetimi halk oylamasına karşı gelirken Pakistan, BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.
Öte yandan, Hindistan, 5 Ağustos 2019’da Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırmış ve bölgeyi doğrudan merkezi hükümete bağlı “Cammu Keşmir” ve “Ladakh” olmak üzere iki “Birlik Toprağına” bölmüştü.
1947’den bu yana Cammu Keşmir’in yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasası da kaldırılmıştı. Müslümanlar, bu nedenle merkezi yönetimin bölgeye Hindu çoğunluğu yerleştirerek bölgenin demografisini değiştirmesinden endişe duyuyor.