Galatasaray, UEFA Şampiyonlar Ligi A Grubu dördüncü hafta maçında deplasmanda karşılaştığı Bayern Münih’e 2-1 mağlup oldu. Spor yazarları karşılaşmayı kaleme aldı.
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’ndeki Bayern Münih deplasmanından 2-1’lik yenilgi ile ayrıldı. Spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi.
Spor yazarlarının yorumları şu şekilde:
Uğur Meleke: “G.Saray’ın bu ritmi sürerse, Manu’yu da Kopenhag’ı da geçebilecek gücü var. Galatasaray’ın dünkü rakibini en iyi anlatan veri şu sanırım: 70’lerde, 80’lerde, 90’larda, 2000’lerde, 2010’larda ve 2020’lerde, yani son 6 dekatın her birinde Şampiyonlar Ligi’nde final gören tek bir takım var: Bayern Münih. Sadece bugünün değil, dünün de, her devrin de büyüğü. Galatasaray, 1 milyarlık bu takıma karşı İstanbul’da muazzam bir 60 dakika oynadı. Bir ara şut istatistiği 16’ya 3, gol beklentisi de 2,15’e 0,42 idi. Belki o gün sol bekte Kazımcan başlamasa onurlu bir oyundan daha fazlasıyla da ayrılabilirdi sahadan Galatasaray. Temsilcimiz dün İstanbul’daki kadar dominant değil ama doğru bir futbol oynadı Münih’te. Rakibini haliyle üçüncü değil ikinci bölgede karşıladı. Amerikalılar’ın meşhur bir deyimi var; “woulda, shoulda, coulda” diye. “Ninemin tekerlekleri olsaydı bisiklet olurdu” gibi de çevirebilirsiniz, “keşke, keşke, keşke” diye de… İnsan gerçekten de keşke demeden edemiyor, iki Bayern maçını izledikten sonra. Ancak Galatasaray’ın bu ritmi sürerse, kalan iki maçında ManU’yu da Kopenhag’ı da geçebilecek gücü var bence.” (Hürriyet)
“YENİLDİ AMA HİÇ EZİLMEDİ”
Levent Tüzemen: “Galatasaray iyi oynadığı Bayern maçlarını belki kaybetti ama hiç ezilmedi. Bayern Münih de grupta bu kadar baskıyı Galatasaray’dan başka bir takımdan yemedi. İyi oynamak yetmiyor, girdiğin pozisyonları bitireceksin. Özellikle duran toplarda dikkat edeceksin. Herkes bu mücadelede taşın altına elini koyacak. Ziyech ile Zaha gibi gövdeli transferler eğer anlayış ve mücadele anlamında Münih’te 12.5 km koşan Lucas Torreia’nın ciddiyet, çalışkanlık, aldığı sorumluluk seviyesine gelmedikçe faydalı olamazlar. Ziyech güçsüz ve sadece pas atarak idare etmeye çalışıyor.” (Sabah)
“HEVESİMİZ KURSAĞIMIZDA KALDI”
Serkan Korkmaz: Yine hazır ve ne yaptığını bilen bir Galatasaray vardı sahada… Sacha Boey, Sanchez ve tüm stadyumu sıklıkla susturan seyircimiz ışıl ışıl parıldayan Muslera’ya eşlik ediyordu. Musiala sakatlanıp çıkınca bir nebze olsun rahatlamıştık. 53’te Kane’in direkten dönem topu takımımızı tekrar ayağa kaldırdı ve rakip alanda çoğalmaya başladık. Davies’e ikinci sarı kartı vermeyen Portekizli hakem bizi üzmüşken Lucas Torreira’nın VAR’dan dönen golü geldi. Antrenmansız ve iğneli İcardi 3-5 santim geride olsa sevincimiz kursağımızda kalmayacaktı. Maçın bitimine 15 dakika kala bir anda iki takım da daha kontrollü oynamaya başladı. İcardi, Kerem ve Zaha beklentimin altında kaldı. Galatasaray iki Bayern maçında da performansıyla takdiri hak etti. Bu kez hayallerimizi yıkan bir duran top golüydü. İlk maçta onlar gibi 90 dakika ayakta kalamamanın, bu kezse “büyük takım duran topla fark yaratır” kuralının kurbanı olduk.” (Fotomaç)
“BAYATLIK HİSSİ TABELANIN TADINI BOZDU”
Bülent Timurlenk: “Münih ilk yarıda G.Saray’ın ön hattıyla olan bağlantısını keserken, yediği baskıdan kurtulduğu anlarda çokça Musiala ve Kane ile hücum aradı. Muslera’nın 2 kurtarışı, Almanlar’ın 8’de kalan hücumları ve devrenin son 5 dakikasında iki pozisyonu harcayan G.Saray forvetleri. İkinci yarıda Tuchel’den doğru değişiklikler gelirken, bugüne kadar geç değişiklik nedeniyle eleştirdiğimiz Buruk, 80’de 5. tabelasını kaldırdığında G.Saray golü yedi. Kerem dışında ön hat kalitesini yitirmiş, iş o dakikadan sonra az zamanda çok nefesli adamlara kalmıştı ki Kane 2 kez kesti cezayı. Şef iyi, malzeme kağıt üzerinde iyi ama ancak bıçağı değdirdiğinde anladığın o tazelik meselesi var ya, işte G.Saray’ın derdi bu. Bir günde Bayern temposuna çıkılmaz ama ön taraftaki bayatlık hissi yine bozdu tabelanın da tadını. Artık M.United’a kuru ekmek bile vermemeleri gerekiyor. Yaptılar, yine yapabilirler.” (Sabah)