Cumhuriyet’in 100. yılına gelmesinde katkıları bulunan meçhul isimlere dikkati çekmek, onları anmak ve bugünkü kuşaklara anlatmak için yerli elektrikli klasik otomobil üretildi.
Bugüne kadar havacılık, otomotiv, medikal ve birçok uygulama alanında tasarımların hayata geçmesini sağlayan prototipler üreten TTAF Grup bünyesindeki Dogon Dizayn, Cumhuriyet’in 100. yılı dolayısıyla özel bir ürüne imza attı.
Uzun yıllar otomotiv sektöründe çalışmalar yürüten ve farklı uzmanlıklara sahip ekibin bir araya gelmesiyle kağıt üzerinde başlayan yerli elektrikli klasik otomobil TYRA, Cumhuriyet’in 100. yılında yollara çıktı.
Ekibe liderlik eden Dogon Dizayn Baş Teknoloji Sorumlusu Taner Bahar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, projenin orta çıkışına Topkapılı Cambaz Mehmet ve onun çabalarının kaynaklık ettiğini söyledi.
İstanbul’da İngiliz İşgal Kuvvetleri Komutanı General Harington’ın arabasını kaçırıp Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya gönderilmesini sağlayan Topkapılı Cambaz Mehmet’in, aynı zamanda istihbarat toplamak ve Anadolu’ya silah ve mühimmat kaçırmak için oluşturulan Mim Mim Teşkilatı’nın liderlerinden olduğunu ifade eden Bahar, “Bu ve benzer kişilere ‘isimsiz kahramanlar’ demeyelim dedik. Herkesin bir ismi var. Bu isimleri yad etmek için bu projeyi yaptık.” dedi.
Aracın L7 kategorisinde, 2 kişilik ağır motosiklet tarzda bir ulaşım aracı olduğunu anlatan Bahar, tamamıyla elektrikli aracı en kısa zamanda seri olarak üretmeyi hedeflediklerini ifade etti.
TEST PLAKASINI ALDI, YOLLARA ÇIKTI
Proje ekibinin emeklilerden, bir anlamda “ikinci baharını” yaşayan isimlerden oluştuğunu dile getiren Bahar, bu ekibin ciddi bir bilgi birikimine sahip bulunduğunu, ortalama 25 yıllık otomotiv sektörü deneyimini projeye aktardıklarını vurguladı.
Bahar, şöyle konuştu:
“Ekibimizin tamamı AR-GE’de çalışmış isimler. Misyonumuz da yerli, yüzde 100 elektrikli, günün anlamına uygun bir proje yapmaktı. 2 yıldır çalışıyoruz bu iş için. Prototip aşamasındayız. Test plakamızı aldık. Aracımızın akreditasyonu için çalışmalar devam edecek. Hedefimiz 2024 yılında aracımızı akredite ettirebilmek. Bu arada farklı model, konsept çalışmaları da devam ediyor. Amacımız ürünü standart hale getirip seri imalatını gerçekleştirmek.”
YENİ KONSEPT ARAÇLAR DA YOLDA
Sokaklarda dolaştıklarında aracın yerli üretildiği, milli olduğu öğrenildiğinde ilginin çok daha arttığını belirten Taner Bahar, “Onlara şunu söylüyoruz aracımız, Türkiye’nin aracı. Nostaljiye ve eskiye dayalı görünüm dikkati çekiyor. Bunun yanına yeni bir teknolojiyi devreye alıyoruz. Arabamız yüzde 100 elektrikli ama nostaljinin esintilerini de devam ettirmek istiyoruz. Çizgimiz bu yönde olacak. Spor araba yerine klasik araçlar yönünde ilerleyeceğiz.” diye konuştu.
Bugüne kadar yurt içinde ve dışında yüzlerce projenin içinde yer aldıklarına değinen Bahar, projeyi bu çabalardan ayıran unsurlara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ama bunların hiçbiri kendi projemiz değildi. Bu tamamıyla özgün, kendimize has, kendi tasarımımız, kendi ekip arkadaşlarımızla oluşturduğumuz bir proje. Kendimiz beğendik, kendimiz yaptık. Bütün projede bağımlı olduğumuz tek şey kendimiz olduğumuz için bunun mutluluğu apayrı. Sahip olduğumuz bilgi birikimini bu şekilde değerlendirip gelecek nesillere, gençlere farklı bir vizyon, bakış açısı kazandırmak istedik. Bütün bu projedeki amacımız bu.
Aracımızın adı TYRA, ‘çılgın at’, ‘yarışan at’ demek. Bu isimle de mesaj vermek istiyoruz. Bunun için de farklı konsept ve farklı isimlerimiz olacak TYRA-S, TYRA-XL, TYRA-L. Bunların çalışması devam ediyor. Aracımız arkadan tahrik motorlu ama bağımsız süspansiyonlu aracımız da var. O da prototip aşamasında. Önden çekişli bir araç da geliyor. Aracımızın sürüşü çok keyifli, yol tutuşu mükemmel. Ama bunun altında çok ciddi bir birikim ve emek var.”