Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sofrasından eksik olmayan bazı yemekler bulunuyor. İşte Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sofrasından eksik olmayan yemekler.
29 Ekim, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve bağımsızlığını simgelerken, bu özel günü daha da anlamlandıran şeylerden biri, Türkiye’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşam tarzıdır. Atatürk’ün sofrası, sadece yemek yenen bir yer değil, aynı zamanda düşünce ve kültürün paylaşıldığı bir mekan olarak kullanılmıştır. İşte Atatürk’ün beslenme alışkanlıkları ve sevdiği yemekler:
BESLENME ALIŞKANLIKLARI
Atatürk, genellikle sağlıklı ve dengeli bir beslenme tarzını benimsemiş bir liderdi. Aşırı yemek yeme konusunda temkinliydi ve beslenmesinde ölçülüydü. Sağlıklı yaşamı teşvik etmiş ve kendisi de bunu uygulamıştır.
Sabah kahvaltısında genellikle çay veya kahve içer, fazla bir şey yemezdi. Ayran ve bir dilim ekmek gibi hafif atıştırmalıkları tercih ederdi.
Öğle yemeğinde ise kuru fasulye ve pilav gibi geleneksel Türk yemeklerini severdi. Kuru fasulyeyi “yağlı fasulye” olarak adlandırırdı. İki dilim ekmeği, yoğurdu ve ayranı öğünün bir parçası olarak tüketirdi.
Akşam yemeği zamanı ise omlet, sahanda yumurta, etli taze bamya gibi yemekleri tercih ederdi. Ayrıca karnıyarık ve haşlanmış kuşkonmaz gibi yemekleri severdi.
Özel bir tatlı tutkusu olmasa da gül reçelini severek yermiş. Kahveyi orta şekerli içer, günlük 10-15 fincan kahve içtiği bilinir.
İçki olarak rakı ve bira içerdi. Sofrasında çeşitli mezeler ve atıştırmalıklar bulunurdu, özellikle kavun, kavrulmuş tuzlu leblebi ve fıstık gibi.
Atatürk, yemeklerde fazla et tüketmemiş, daha çok sebze ağırlıklı yemekleri tercih etmiştir. Etin nadiren sofrasında yer aldığı bilinir.
ÖZEL YEMEK TERCİHLERİ:
Atatürk’ün sevdiği yemekler ve bazı yerel tatları tercih ettiği bilinir. Seyahatlerinde kendisine sunulan yöresel yemekleri zevkle yerdi.
Selanik’in ıspanaklı böreğini çocukluğundan hatırlar ve severdi.
Kırşehir’de sedirler saç böreği ve Höşmerim adı verilen kaymaklı tatlıyı beğenmişti.
Adana’da baklava, Tarsus’ta ayran, marul ve patlıcan hünkâr beğendi gibi yerel lezzetleri denemişti.
Siroza yakalandığı günlerde tatlı ihtiyacı duyduğunda Yanya tatlısı ve irmik helvasını tercih etmişti.
Atatürk‘ün beslenme alışkanlıkları ve yemek tercihleri, onun sağlıklı yaşamı teşvik ettiği ve geleneksel Türk mutfağına bağlı kaldığı birçok özelliği yansıtır. Sofrasında uzun süreli sohbetler ve düşünsel tartışmalar yer almış ve bu, onun liderliğinin ve vizyonunun bir parçası olmuştur.
Bugün hala Atatürk’ün sevdiği yemeklerin bazıları Türk mutfağının vazgeçilmezleri arasında yer almaktadır, bu da onun kültürel mirasının bir yansımasıdır.