Şampiyon voleybolcu Zehra Güneş, zaferlerin sırrını Cumhuriyet’e açıkladı…
O bizi milli formayla her zaman gururlandırdı, daha 24 yaşında kulübü VakıfBank’ın simge isimlerinden oldu. Zehra Güneş sahada saha dışında hemcinslerine örnek olan, adım adım güçlenme öyküsüyle “Cumhuriyet kadını” yakıştırmasını günümüzde en çok hak eden isimlerden. Cumhuriyetimizin 100. yaşını kutladığı bu anlamlı günde kendisiyle keyifli bir sohbet yaptık.
‘Bir yolculuk’
Başarılarınız ve karakterinizle Türkiye’de yaşayan milyonlarca genç kız için bir rol modelsiniz. Bu konumunuz size nasıl bir sorumluluk yüklüyor?
Teşekkür ederim. “Rol model olmak” çok güçlü sözcükler. Bu sözcüklerin içini sadece başarılarla değil başaramadığında yaptıklarınla da doldurmak da çok kıymetli. Rol model olmak düştüğünde kalkmasını bilmek ve pes etmemek demek benim için. Bana göre sporcuların kitleler üzerindeki etkisi çok başka dinamiklerden oluştuğu için benzersiz. Bu benzersiz durumu başta genç kızlar olmak üzere kendi yolunu çizmek isteyen sporcu ya da sporcu olmayan herkes için olumlu anlamda yönetmeye çalışıyorum. Bu bir sorumluluk mu, emin değilim. Emin olduğum şey, bu bir yolculuk ve yolculuğuma eşlik eden herkese bir şey vermeye çalışıyorum, tıpkı benim de onlardan beslendiğim gibi.
Sahada Cumhuriyet kutlaması
Cumhuriyetimizin 100. yılında görülmemiş başarılar elde ederek hepimize gelecek yıllar için umut oldunuz. Duygularınız neler?
Her maça ayrı motivasyonla çıkıyoruz. Her maçın, hem takım anlamında hem de bireysel anlamda, kendi içinde bir sürü dinamiği oluyor. Özellikle bir maçtan bahsetmeden geçemiyorum: Avrupa Şampiyonası’nda yarı final maçımız 30 Ağustos’a denk gelmişti. Müthiş bir motivasyon. Sahaya çıkmadan aklımda oynadığım maçlardan biri. Atatürk’ün kızları olarak o maçı kazanmamız gerekiyordu ve kazandık. Ardından da altın madalyayı kazandık. Brüksel’den, Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamak tek kelime ile müthiş bir şeydi.
‘Zor günler oluyor’
Sanırım gördüğüm odaklanma seviyesi en yüksek sporculardan birisiniz. Odaklanma ritüeliniz nedir?
Ritüellere inanmamakla başlayabiliriz (Gülüyor). Ara vermeden sürekli maç yapıyoruz. İyi günlerimiz olduğu gibi zor günlerimiz de oluyor. Bunu yönetebilmek, mental anlamda kendinizi geliştirmenizden ve gerekli yüzleşmeyi yapabilmekten geçiyor. Esas ben değil biz diyebilmek, en iyi bildiğin işi yaparken olasılıkları hızla değerlendirmeyi ve karar alma kapasiteni artırmayı aklından çıkarmamak…