Uyuz hastalığından nasıl korunabiliriz?

Uzmanlar Türkiye’de giderek yaygınlaşan uyuz hastalığıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Esin Şenol her 10 vakadan 1’inin uyuz olduğunu belirtirken Dermatoloji Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır uyuz hastalığının tedavi sürecini anlattı.

Uyuz hastalığından nasıl korunabiliriz?
REKLAM ALANI
Yayınlama: 22.10.2023
A+
A-

Uzmanlar, Türkiye’de artış gösteren uyuz vakalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. 

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, uyuz vakalarında görülen artışa ilişkin, “Polikliniklere kaşıntıyla gelen her 30-40 vakadan 3-4 tanesi, yani 10 vakadan bir tanesi uyuz. ‘Uyuz olumsuz yaşam koşullarının bulunduğu yerde yayılıyor’ deyince aklımıza hemen deprem bölgesindeki konteynerler, çadırlar ve mülteci kamplarının gelmesi gerekiyor ama kırılgan noktalarınızda bulunan bir bulaşıcı hastalık şehirde yaşayanlara da gayet güzel ulaşabiliyor. Bakanlığın kamu spotlarıyla bulaşma yolları, ilk belirtileri ve bulguları dahil insanları uyarmaları lazım. Mesela bir giysi kabininde, çok lüks bir otelin çarşafından bulaşabilir, bütün bunların anlatılması lazım” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE VE DÜNYA ARASINDA BÜYÜK FARK AÇILMIŞ DURUMDA”

Uyuz ilacının geri ödeme kapsamında olmamasının yanı sıra bulunmamasının da yurttaşları düşürdüğü zor durumu anlatan Davutoğlu Şenol, şu açıklamlarda bulundu:

“Türkiye’de şu anda öyle bir durumdayız ki, geçen hafta güncel bir dünya konferansındaydım, aramızda 20-30 yıllık bir fark açılmış vaziyette. İlaçlar, tanı tespit yöntemleri, güncel aşılar ve yeni gelen aşılar bakımından çok büyük fark açılmış durumda. Tabii ki bunlar kamusal olmalı, Türkiye çok yoksul bir ülke, bulaşıcı hastalıklara en duyarlı olanlar da aslında yoksul kesimler, kötü yaşam koşulları olanlar ama bir yandan da elinizin altında bulunmuyor olmasının paralı da olsa ıstırabını yaşıyorsunuz hekim olarak.”

Uyuz hastalığından nasıl korunabiliriz?

“AYRIM YAPMAKSIZIN TÜM SOSYOEKOMİK DÜZEYLERDE GÖRÜLEBİLİR”

Dermatoloji Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır, uyuz hastalığının kişinin yaşına ve şikayetlerine göre 2 ile 6 hafta arasında tedavi edilebileceğini söyledi.

Vücudun dayanılamayacak derecede kaşınması, tahriş olan deride yaraların oluşması durumunda uyuz hastalığından şüphelenilmeli ve en kısa zamanda bir dermatoloğa başvurması gerektiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır, “Kadın, erkek ayırımı yapmadan her iki cinste, tüm yaş gruplarında, tüm etnik gruplarda, tüm sosyoekonomik düzeylerde görülebilir. Ciddi salgınlar yapabilmesi sebebiyle özellikle bakım evleri, yurtlar gibi toplu yaşanan yerlerde ve sosyal düzeyi düşük topluluklarda daha sık görülür” ifadelerini kullandı.

TOPLU YAŞAM ALANLARINA DİKKAT EDİLMELİ

Vücut savunma mekanizması iyi olmayan kişilerde hastalığın ağır seyir gösterebileceğini belirterek, uyuzun bulaşma faktörlerini anlattı:

“Uyuz genellikle doğrudan fiziksel temas yoluyla bulaştığından, istila aile bireylerine, arkadaşlara ve eşinize kolayca bulaşabilir. El ele tutuşma gibi uzun süreli cilt-deri teması, cinsel ilişki, uyuz enfeksiyonu olan biri tarafından kullanılmış olan giyecekler, yatak örtüleri veya havluları paylaşma başlıca bulaş yollarıdır. Okullar, askeri kışlalar, huzurevleri, spor salonlarının soyunma odaları, hapishaneler gibi toplu yaşanılan yerler en sık bulaşma görülen mekanlardır.”

Uyuz hastalığından nasıl korunabiliriz?

“TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIK”

Uyuzun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirten Küçükçakır, açıklamlarını şu şekilde sonlandırdı:

“Tedavide değişik ilaçlar kullanılabilmekle birlikte, hangi ilaç kullanılırsa kullanılsın uyulması gereken bazı kurallar vardır. Yerel tedavi ajanları kullanıldığında ilacın tüm vücut bölgelerine uygulanmasına dikkat edilmelidir. Kullanılan çamaşır ve çarşafların 60 derecede yıkanması ve ütülenmesi gereklidir. Yıkanamayacak eşyaların ağzı bağlı olan bir poşet içerisinde ortalama üç gün saklanması yeterli olacaktır. Başarılı bir tedavi sonrasında dahi hastalık belirtilerinin 2-6 hafta kadar devam edebileceği unutulmamalıdır. Aynı yaşam ortamını paylaşan kişilerin eş zamanlı tedavi edilmeleri çok önemlidir. Tedavi kişinin yaşına, bağışıklık sisteminin durumuna göre değişkenlik gösterir. Aynı yaşam ortamını paylaşan tüm aile bireylerinin, o anda aktif şikayetleri olmasa bile aynı anda tedavi edilmesi gerekliliği unutulmamalıdır. Dermatoloğunuz yaşınıza, şikayetlerinizin durumuna göre size tedavi önerisinde bulunacaktır.”

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.