Muş’ta ‘Silajlık Soyalar Muş Ovası İçin Umut Vaat Ediyor’ projesi çerçevesinde ekimi yapılan silajlık soya bitkisinin hasadı yapıldı.
Muş Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Muş Alparslan Üniversitesi (MAUN) Uygulamalı Bilimler Fakültesi ve Adana Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü işbirliğiyle oluşturulan ‘Silajlık Soyalar Muş Ovası İçin Umut Vaat Ediyor’ projesi çerçevesinde ekilen 15 bin dekar silajlık soyanın hasadı törenle gerçekleştirildi. Merkeze bağlı Çöğürlü köyünde ekimi yapılan silajlık soya bitkisi, hayvancılık alanında kaba yem ihtiyacının karşılanmasında da önemli yer tutuyor.
Muş Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Gün, 2 çiftçi tarafından ekimi yapılan silajlık soyaların hasadının yapıldığını belirterek, “Polikültür yetiştiriciliğine çok elverişli illerden biridir. Bizim vejetasyon süresi biraz bizi etkiliyor. 357 bin hektarlık bir tarımsal faaliyet yapabilir yerlerimiz vardır. Bunun içerisinde de 168 bin hektarlık alanda da sulanabilir bir mevcudumuz bulunmaktadır. Bunların bu kaynağın iyi bir şekilde değerlendirilmesi de önem arz etmektedir. Bu kaynakların yanında da ilimizde 301 bin büyükbaş bunun yanında da 1 milyon 205 bin küçükbaş hayvanımız bulunmaktadır. Yaz aylarında özellikle küçükbaşta da bu miktar artmaktadır. Bizde de toplamda yüzde 50’nin üzerinde çayır mera alanımız bulunmaktadır. Bizim ilimizde korunga da yonca da iyi bir şekilde yetiştirilmektedir. Ayrıca yoncada da bölgede üçüncü sıradayız. Türkiye’de ise dördüncü sıradayız. Hayvancılığımız için kaba yem ihtiyacının karşılanması için de alanlarımız bulunmaktadır. Bu planlamayı yaparken bizim alternatif ürünleri de düşünüp hareket etmemiz önem arz etmektedir” dedi.
Muş Alparslan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Yaşar Karadağ ise Muş Ovası’nın hayvancılıkta hatırı sayılır bir bölge olduğunu belirterek, “Muş Ovası hayvancılıkta hatırı sayılır bir bölgedir. 300 binin üzerinde büyükbaş hayvan varlığı, 1 milyon 200 bin civarında küçükbaş hayvan varlığıyla bu bölge Türkiye’de namzet bölgelerden bir tanesidir. Bu bir yağ bitkisi baklagiller yem bitkisi, aynı zamanda köklerindeki azot açısından toprağa rizobiyom denilen bakteriler açısından önem arz eden bitkilerden bir tanesidir. Yine dekara 10 kilogram olacak şekilde 70 santimetre sıra aralığında ekimleri gerçekleşmiştir. Yaklaşık 100 günde olgunlaşma süresine erişmektedir. Bu bitki dekara aşağı yukarı 2 ila 4 ton gibi bir verim beklenmektedir. Ülkemizde Adana Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından Türkiye’de ilk defa silajlık amacıyla 2 çeşit geliştirilmiştir. Bunlardan bir tanesi yeşil soy bir diğeri yem soy silajlık soya çeşitleridir” şeklinde konuştu.
Doğu Akdeniz Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Proje Koordinatörü Dr. Ahmet Korhan Şahar da, “Soya ıslahı, soya yetiştiriciliği ve yer bademi konularında çalışmalar yürütmekteyiz. Soya bir baklagiller bitkisi ama daha çok endüstri alanında kullanılmakta. Soya içerisinde yüzde 18-22 yağ oranı, yüzde 36-42 protein oranı ile bir baklagiller bitkisidir. Endüstri alanında sabundan tutun asfalta, sütünden peynirine kadar birçok alanda kullanılabiliyor. Gerçekten bitkisel anlamda çok kıymetli bir ürün. İnsan beslenmesinin yanında hayvan beslemesinde de çok önemli bir rolü var. Ülkemizde daha çok soya tane olarak hayvan yemi olarak kullanılmakta, soya küspesi olarak özellikle kırdırılarak fabrikalarda yağı çıkarıldıktan sonra hayvan yeminde protein oranından dolayı çok fazla kullanılmakta. Kanatlı hayvanlarda, büyükbaş ve süt hayvancılığında kullanılmakta. Silajlık soya ise daha çok bildiğiniz mısır gibi belli bir evreye geldiğinde hasat edildiğinde silajlık olarak kullanmakta. Hayvan beslenmesinde gerçekten yüksek kalitede bir üründür. Yaptığımız çalışmalarda özellikle süt yağını arttırıcı ve süt verimine etkisi olan çok önemli bir bitkidir. Gerçekten bu performansı gördüklerinde özellikle süt verimini artırımını gördüğünde bu üründen vazgeçmediklerini çok iyi biliyorum” ifadelerini kullandı.
Törene, şube müdürleri, çiftçiler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.