Şehrin bir yakasında (Vintage Festival’de) Snap!, diğerinde Alphaville konseri var. İkisi de aynı saatte ve aynı partili belediyenin organizasyonu…
Dinleyici profilleri birbirine yakın. Ben mahalleme kadar gelen, üçüncüsü yapılan Şişli Plak Günleri kapsamındaki, seksenli yılların efsane Alman synth-pop topluluğu Alphaville’i tercih ettim.
Beleştepe’lerle yani yüksek binalarla çevrili bir yer burası; haftanın birkaç günü pazar kurulan alanın üzerindeki açık otopark. Ancak evlerden izleyen yok, zaten hacet de yok çünkü etkinlik beleş.
Saatler 20.30’u gösterdiğinde sadece seyir alanı değil, plakçı koridorlarında da seyrüsefer durmuş, tezgâhların önü kilitlenmiş, birileri rahat seyredebilmek amacıyla sahneyi görebilen stantların içine sığınmıştı. Sahneye gelen beş müzisyenden tek orijinal üye solist Marian Gold ama yeniler de o kadar iyi ki… Keyboard’da Carsten Brocker, gitarda Dave Goodes, davulda Jakob Kiersch, basta Alexandra Merl… Şarkıları orijinaline sadık çalıyor, aralara gitar ve klavye solo gibi çalgısal pasajlar ekliyorlar. Repertuvarda eski hit şarkıların arasında yeniler de var. Arkadaki dev ekranda ise şarkıların içeriklerine uygun görüntüler dönüyor.
The Jet Set ile açılan, “Dance With Me” ile süren konser, “Big in Japan” ile kıvama geliyor.
“Summer in Berlin”de duygusal şahlanışa geçiyor.
Marian’ın sesi halen çok iyi, pek bir şey kaybetmemiş ama kilo babından çok şey kazanmış. Üzerindeki rengârenk gömlek ise onun halen seksenlere sadık kaldığının göstergesi. Öyle ki “Summer in Berlin’i söylerken göğsüne göğsüne vurduğu mikrofon bile buna işaret ediyor.
Elemanlar arasından bilhassa Carsten ateşleyici rolü üstleniyor; çalarken yerinde duramıyor, bir ara sahnenin en yüksek yerine seğirterek çılgınlar gibi dans ediyor. “Sound Like A Melody”nin hızlı ikinci kısmında kadın basçı Alexandra öne gelerek Marian ile ufak bir gösteri sergiliyor. Kapanıştaki “Forever Young” ile Alphaville klasikleri tamamlanıyor derken hararetli alkışlar eşliğinde bu güzel izleyiciye biste üç şarkı daha ikram ediliyor.
Marian, seyircinin iştahı, şarkı eşlikleri ve sıcaklığı karşısında bu şehre karşı duygularını dile getiriyor.
Beklentilerimin üzerinde bir Alphaville izledim, muhtemelen onların devrinden kalan ve yollarına bu kadar yüksek bir inançla devam eden topluluk sayısı çok az. Alkışlar karşısında referanslarla sahneden ayrılan topluluk, sıradan bir pazar gecesine, plak günleri etkinliğinin kapanış gecesine, etkinliğin birkaç katı büyüklüğünde değer kattı.
[email protected]