İktidar, devletin tüm olanaklarını, imam hatip ortaokulları ve liselerinin tercih edilmesi için seferber ediyor. Buna karşın bu okullarda öğrenim görmek isteyen öğrenci sayısı gün geçtikçe azalıyor.
Çok çekici, pırıl pırıl binalar, donanımlı ve az öğrencili konforlu sınıflar, her türlü olanak… İmam hatip ortaokulları ve liselerinin tercih nedeni olması için büyük çaba harcansa da işe yaramıyor. Milli Eğitim Bakanlığı 2022- 2023 istatistiklerine göre, imam hatip ortaokulu (İHO) ve anadolu imam hatip liselerinde (AİHL) 2021-2022’de örgün öğretimde toplam 1 milyon 226 bin 235 öğrenci okurken, sayı 2022-2023’te 1 milyon 176 bin 183’e düştü. Örgün öğretimde okuyan İHO ve AİHL öğrencilerinin oranı yüzde 11.80.
AÇIKÖĞRETİME KAYMA VAR
2021-22 öğretim yılında 1 milyon 738 bin olan açık lise ve ortaokul öğrenci sayısı 2022-23 yılında 608 bin artarak 2 milyon 346 bin 654’e ulaştı. Bu sayının 2 milyon 9 bin 480’i açık lise öğrencilerinden oluşuyor. Açık lise öğrenci sayısı ayrı ayrı bütün lise türlerinin sayısını geçmiş durumda.
İstatistikleri yorumlayan eğitim uzmanı Alaattin Dinçer, “Resmi ve özel, açık ve örgün öğretimde 2022-23’te 12 milyon 313 bin 798 öğrenci bulunmaktaydı. Bunların 9 milyon 967 bin 144’ü resmi ve özel örgün ortaokul ve liselerde okumaktaydı. Örgün öğretimde okuyan öğrencileri açık ortaokul ve lise sayıları ile kıyasladığımızda yaklaşık olarak her 4 öğrenciden 1’inin açıköğretimde olduğunu söylemek abartı olmasa gerek” dedi.
Bu yıl Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) son sınıf düzeyinde 920 bin 710 adayın başvurduğunu, son sınıf düzeyinde başvuru yapanların 146 bin 649’unun açık lise mezunu olduğunu hatırlatan Dinçer, şöyle devam etti:
“YKS’ye son sınıf düzeyinde başvuru yapan örgün öğretim öğrencilerinin sayısı 774 bin 61’dir. Bu sonuca göre, 211 bin 292 kişi ya YKS’ye başvuru yapmamış ya da onlar da açık liseye geçmiştir. Uygulanan yanlış eğitim politikalarında ısrar, örgün öğretimden uzaklaşmayı beraberinde getiriyor. Toplumu ve çocukları kendi öncelik ve ideolojik tercihlerinize uymaya zorlamaktan vazgeçin. Çocukların kendi eko sistemi içinde doğal gelişimine fırsat verin. Bırakın ilgi, yetenek ve düşünsel örüntüleri içinde kendi kararlarını kendileri versin, tercihlerini kendileri yapsın.
“SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE ODAKLANIN”
Bunca teşviklerinize ve desteklerinize, ayrımcı tutumlarınıza rağmen sizin istediğiniz gibi olmuyor ve olmayacak. Plan ve projelerinizi ‘kazanımlarınızı kaybetmemek’ üzerine inşa etmeyin. Doğrudan ve dolaylı dayatmalarınıza artık bir son verin ve kronikleşmiş sorunların çözümüne odaklanın. Toplum, bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmeleri yakından takip etmekte, din eğitimini bilim ve sanat eğitiminin yerine ikame etme niyetinizin farkında. Bu bağlamda açık öğretime kaçış sendromu yaşanmasında da bu niyetin etkisinin olduğu görülüyor.”