Midyeci Yasin’in hikâyesi, bugün birçok markaya ilham olacak türden gerçek bir emek öyküsüyle başlıyor. Takvimler 1990 yılını gösterdiğinde, İstanbul Kasımpaşa’da, ilkokula giden 8 yaşında bir çocuk, okul önlüğüyle ders zilini beklemeden bir başka sorumluluğun başına geçiyordu. O sorumluluk, baba mesleği olan midyecilikti.
Henüz çocuk yaşta, önlüğünü çıkarıp midye tezgâhının başına geçen Yasin, o günlerde yalnızca midye satmıyordu; sabrı, emeği, disiplini ve bu mesleğe duyulması gereken saygıyı da öğreniyordu.
Okul çıkışlarında tezgâhın başında geçirilen saatler, Midyeci Yasin’in hayatının yönünü belirledi. Yaşı küçük, yükü büyüktü. Ancak o günlerde kazanılan deneyim, bugün 35 yıla yayılan bir meslek ustalığının temelini oluşturdu.
Midyecilik, onun için hiçbir zaman sadece para kazanılan bir iş olmadı. Bu meslek; alın teri, süreklilik ve sorumluluk demekti. En önemlisi ise insanlara yedirdiğin gıdanın emanet olduğu bilinciydi.

Aradan geçen 35 yıl boyunca Midyeci Yasin, bu işi hep aynı ciddiyetle yaptı. Sokakta, tezgahta, dükkânda ya da şubede fark etmeden, midyeye ve müşteriye olan saygıyı her zaman en önde tuttu.
Bu anlayış, onu yalnızca usta bir midyeci değil; aynı zamanda mesleğine yön veren bir isim haline getirdi.
Midyeci Yasin’in hedefi hiçbir zaman küçük olmadı. Önce Türkiye’de midyeye bakış açısını değiştirmeyi başardı. Denetimli üretim, çiftlik midyesi, hijyen ve gıda güvenliği gibi kavramları sektörün merkezine taşıdı.
Ancak onun hayali bununla sınırlı değil.
Bugün Midyeci Yasin’in vizyonu, bu işi sadece Türkiye’de değil, dünyada da en iyi ve en kaliteli şekilde yapmak. Midyeciliği sokak lezzeti olmaktan çıkarıp, global standartlarda bir marka haline getirmek.

Baba mesleğiyle başlayan bu yolculuk, bugün modern üretim tesisleri, denetimli çiftlikler, franchise şubeler ve binlerce müdavimle devam ediyor. Ama hikâyenin özü hiç değişmedi:
Tezgâhın başındaki o 8 yaşındaki çocuğun mesleğine duyduğu saygı, bugün de Midyeci Yasin markasının temelini oluşturuyor.
Midyeci Yasin için başarı; sadece büyümek değil, doğru büyümek. Sadece çok satmak değil, güvenle yedirmek. Sadece Türkiye’de tanınmak değil, dünyada örnek gösterilmek.
35 yıllık bu yolculuk, bir tezgâhtan doğan hayalin; emek, sabır ve inançla nasıl bir dünya markasına dönüşebileceğinin en güçlü kanıtı.
Midyeci Yasin…
Bir meslek, bir hayat, bir hedef: Dünyanın en iyisi olmak.