Aylardır süren ateşkes müzakereleri hala sürerken İsrail ordusu Refah sınır kapısına operasyon başlattığını duyurdu. Bu sırada İsrail’in ABD’yle gerilen ilişkileri silah teslimatının durdurulması noktasına kadar geldi.
İsrail ordusunun “Hamas’ın son kalesi” olarak tarif ettiği Refah sınır kapısına yapılacak operasyon aylardır dünya kamuoyunda tartışılıyor. ABD’nin çekimser oy kullandığı Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi oylamasında dahi acil ateşkes talebinin tekrarlanması İsrail üzerinde ciddi baskı yarattı. Bugüne kadar İsrail’i silah konusunda ikiletmeyen Biden yönetimi, ülkede patlak veren Filistin yanlısı kampüs protestoları sonrası İsrail’le silah ticareti meselesini gözden geçirmek zorunda kaldı.
İSRAİL, REFAH’TA NE BAŞARACAK?
İsrail, aylar süren Kuzey Gazze çatışmaları sonrası ardında bir enkaz bıraktı. Bölgede aktif çatışan tugaylar çekilirken, yerlerine alan kontrolünü devam ettirecek yeni tugaylar gelmedi. Sahayı takip eden uydu görüntüleri, İsrail birliklerinin Han Yunus bölgesi civarında Kuzey Gazze’yle güneyi ayıran bir hat üzerinde durduğunu gösteriyor.
Ancak Gazze’nin en güneyindeki Refah sınır kapısına operasyon, bu bölgeyi ikiye bölen hat üzerinden başlamadı. İsrail kuvvetleri, birkaç gün süren hava bombardımanı sonrası sırtını sınır kapısına vererek en uç bölgeden zırhlı birlikleriyle operasyona başladılar. 9 Mayıs itibariyle doğu Refah’ın içlerine doğru ilerleyiş sürüyor. Henüz, Hamas tarafından sert bir direnişle karşılaşılmadı.
Refah, İsrail için “Hamas’ın son kalesi” diye tarif edildi. Yine de bu tanımlama doğru olmayabilir. İsrailli muhalif Haaretz gazetesine konuşan ABD’li ve İsrail’li yetkililer, Hamas’ın tüm Gazze’nin altını sarmalayan tünel ağının aylarca süren çatışmalar sonrası sadece yüzde 20 ila 40’ının imha edildiğini söyledi. Yetkililere göre bu tünellerin büyük bir kısmı Gazze’nin kuzeyinde yer alıyor.
Refah, normal şartlarda 280 binlik bir nüfusa sahip. Ancak Gazze’deki insanlık dramı ile sivillerin sığınabileceği tek yer haline geldi ve nüfusu 1.5 milyona dayandı. İsrail, 40 kilometre karelik bu alana sıkışan 1.5 milyon Gazzeli’ye yardımların ulaşmasına dahi izin vermedi. Operasyonun başlamasına bir gün kala doğu Refah’ta kalan 100 bin kişinin İsrail tarafından belirlenen Muvasi kampına gitmesi istendi. Associated Press’e göre bu kampta su ya da banyo imkanı olmadığı gibi insani yardım grupları da bulunmuyor.
Sonuç olarak Hamas’ın bölgedeki nüfuzunun Kuzey Gazze’ye nazaran daha az olduğu tahmin ediliyor. İsrail burada başarılı olsa dahi Hamas’ı tamamen bitirmiş olmayacak. Amerikan Wall Street Journal gazetesi ABD istihbaratının Ocak ayındaki tahminlerine göre Hamas’ın yalnızca yüzde 20 ila 30’unun etkisiz hale getirildiğini söylemişti. Operasyonlar Ocak’tan sonra azaldığı düşünülürse hem Hamas’ın insan gücünün hem de tünellerinin ciddi bir kısmının hala aktif olduğu tahmin edilebilir. Yine de Hamas’ın elindeki güce dair kesin yorumlara varacak kadar bilgi henüz mevcut değil. İsrail, Refah’ın diğer bölgelerine tahliye emri verilmeyeceğini söyledi. Eğer operasyon doğu Refah’la sınırlı kalırsa, mevcut operasyonu yapmaktaki maksadın çetin geçen ateşkes ve rehine takası görüşmelerine daha güçlü çıkmak olacağı söylenebilir.
BİDEN SİLAH VERMİYOR MU?
İsrail’in Gazze işgali, Biden hükümeti için adeta kabusa döndü. İsrail’in uluslararası topluluklar tarafından kayıt altına alınan sivil hedefleri kasten vurmak, işkence, kasti kıtlık gibi insan hakları ihlalleri, İsrail’e silah desteği yapan ABD’yi zor durumda bıraktı. 5 Kasım’da seçime girecek olan ve anketleri zaten pek iyi gözükmeyen Biden, ülkede seçimin kaderini belirleyen geçişken eyaletlerdeki Müslümanların oylarını tamamen kaybetmekten korkuyor. Ülkede patlak veren kampüs protestoları sonrası, Biden “Refah operasyonu gerçekleşirse silah teslimatlarını askıya alırım” demişti. Ancak bu pek doğru değil.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Başkanı John Kirby, İsrail’e hala silah sevkiyatının devam ettiğini söyledi. Dahası, ABD hala İsrail’e Hamas liderleri hakkında istihbarat vermeye devam ediyor. ABD, silahların yalnızca belirli operasyonlarda kullanılmasını karşı. Biden hükümeti, Hamas’ın etkinliğinin nispeten azaldığını düşünüyor. Böylece İsrail’in taarruz mühimmatlarına eskisi kadar ihtiyacı olmayacak.
Netanyahu da aynı şekilde ordunun destek almadan operasyonlara devam edebileceğini söylemişti. Hizbullah ya da başka bir tehdit söz konusu olduğunda ABD, muhtemelen yoğun silah akışına devam edecektir. Biden hükümeti, İsrailli aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben Gvir tarafından “Hamas yanlısı” olmakla suçlansa da İsrail’i yine pek zor durumda bırakmadı. Ancak yaratmaya çalıştığı bu algının ABD’deki Müslüman seçmen gözünde karşılık bulup bulmayacağını zaman gösterecek.