“MacGyver gibisin maşallah…” 80’lerde elinden iş gelen becerikli birini tarif ederken kullanırdık bu sözü.
Richard Dena Anderson’ın TV’de canlandırdığı MacGyver karakterini sevmeyen yoktu. James Bond’un tam aksiydi. O da Bond gibi, içinden çıkılması imkânsız durumlarda hep bir şekilde kazanırdı lakin “007” gibi şiddet eğilimli değildi. İçki içmez, çapkınlık yapmaz ve savaşı kazanmak için asla ama asla silah kullanmazdı. İsviçre çakısı ve kafasını kullanırdı. Sakin, tevazu ve prensip sahibi, efendi biriydi. Kalvinist İsviçreliler gibiydi. Dikkat çekmeden işini yapardı. Tehlikede bile sorunun üstesinden kaba kuvvetle değil, bilim ve teknikle barışçıl bir yolla gelinebileceğini gösteren temiz bir figürdü. Ekran ajanları arasında parlamıştı. (Dizinin 2016’daki yeniden yapımı, eski MacGyver’cılar için tam bir hüsran oldu. Çünkü yeni versiyondaki karakter, orijinalinin aksine Amerikan güdümlü, ukala, zorba bir milenyum poster çocuğu olarak karşımıza çıktı. Pratik zekânın yapay zekâya, el becerisinin teknolojiye, silah karşıtlığının silah lobisine dayanamadığı günümüzde ne insan olmak kolay, ne de insanca bir kahraman… Neyse ki dizi yayından kalktı.)
İsviçre çakısını ilk kez MacGyver’in elinde görmüştüm. Cenevre’ye yerleştiğimde de derhal bir tane edindim.
MARS’A BİLE GÖTÜRDÜLER!
Çakı diyoruz ama aslında topu topu 10-12 santimli boyutuyla küçük, fonksiyonuyla büyük bir alet edevat çantası. Parlak kırmızı üstüne beyaz haçlı logosuyla dıştan tam bir İsviçreli, içinde de bir dünya mal gizli: Törpüden makasa, tornavidaya, şişe açacağına kadar ne ararsan var. Dolayısıyla NASA astronotları, 1992’den beri, hayatta kalma kitlerinin bir parçası olarak kullanıyor. Mars’a giden Matt Damon’ın bile yanında vardı, filmseverler anımsayacaktır.
10 parmağında 10 marifeti olunca sadece filmseverlerin ve astronotların değil, her yaştan maceraperestin, kampçıların, izcilerin, askerlerin, kendin yapçıların ve kült obje meraklılarının da gözdesi.
GELGELELİM TARİHÇESİNE…
İsviçre’nin simgesi olan bu objenin mucidi, cerrahi alet üreticisi Karl Elsener. İlk yapım yeri ise Almanya.
Fikri ilk duyuran ise Moby Dick! Herman Melville, 1851’de kaleme aldığı Moby Dick’te tarif etmiş: “Sıradan bir çakıya benzeyen, içinden yalnızca çeşitli boyutlarda bıçaklar değil, aynı zamanda tornavidalar, mantar vidaları, cımbızlar… çıkan Sheffield aletleri.” (Geleceğin milyon dolarlık ticari fikirleri bir romanın sayfalarında sizi bekliyor olabilir.)
SANAT ESERİ DE OLDU
Sanat geleceği şekillendiriyor, ihtiyaç üretimi kamçılıyor ve girişimci kafası da voleyi vuruyor. 1890’da, İsviçre ordusu konserve yiyecekleri açabilmek, montaj ve demontaj gerektiren tüfeklerinin bakımında kullanabilmek için tam da Moby Dick’teki gibi bir çakıya ihtiyaç duyar. O zamanlar bu ihtiyacı karşılayacak kapasite İsviçre’de olmadığı için işi Almanlar alır. İlk üretim Sollingen’de yapılır. Neyse ki devreye İsviçreli Karl Elsener girer, Almanların ürettiğine Fransızlardan aldığı tirbuşonları da ekler ve “voila”! Annesinin adını verdiği Victorinox markasıyla orijinal İsviçre ordu bıçağını ortaya çıkarır. 1897’de patenti alır ve 1909’da haç ve kalkan amblemini tescil ettirir. Marka, bu bıçakların yüzlerce farklı çeşidini 126 senedir üretiyor ve hayat boyu garanti veriyor. İsviçre çakısı sadece dünyanın her yerinde kullanılan bir alet olmakla da kalmamış, New York’taki modern sanat müzesi MOMA’da sanat eseri olarak sergilenmiş hatta literatüre terim olarak bile girmiş. “Herhangi bir senaryoya kolayca uygulanabilir ve çok faydalı” demek yerine “İsviçre çakısı” deseniz kafi.
TAM BİR MACGYVER
Geçen hafta İsviçre, 13. kez ara vermeden yine yeniden dünyanın en inovatif ülkesi oldu. 80 kriteri değerlendiren küresel inovasyon endeksine (GII) göre 132 ekonomi arasındaki tartışmasız şampiyon. İnovasyonun cep herkülü, yaptığı yatırımdan çok daha fazla inovasyon çıktısı üretmeyi de başarmış.
Dıştan pek çaktırmıyor ama Alplerin ülkesi tam bir MacGyver. Sorunları ve ihtiyaçları engel olarak görmektense bilimsellikle, velveleye vermeden çözüyor. Kendi ürettiği çakısı gibi. Sessiz sedasız, pratik, inovatif, çok fonksiyonlu ve dinamik.
[email protected]